Uruguay’lı yazar olan Onetti, E. Galeano’nun oldukça önemsediği yazarlar arasında. Her iki yazarın yaşam (gazeteci olmaları ve sürgün edilmeleri) benzerlikleri dikkat çekici.
Onetti, Buenos Aires’te dolaşırken terk edilmiş bir tersane görüyor ve bu tersanede çalışan birini. İşte O yer ve O kişi Onetti’yi öyle çok etkiliyor ki, bu kitabı, Larsen’nin öyküsünü yazmaya başlıyor.(Kitabın sonunda yazarla ilgili bilgi verilmiş.)
Onetti’nin dilimize ilk çevirisinin yapıldığı ‘Tersane’ kitabı incelenmesi öyle kolay bir kitap olmadı benim için..
Ana karakter Larsen, yıllar önce sürgün edilmişken, batmak üzere olan bir tersaneye genel müdürü olarak geri dönüyor. ve işte bu başlangıç aslında Larsen’nin bildiği/bilmezden geldiği bir son oluyor.
İnsanın yaşarken büründüğü tüm ruh hallerini etraflıca betimlemelerle anlattığı bu kitap, aynı zamanda tüm gerçekliğe karşın insanın kendi kendisinin aldatmasını imgesel bir dille vurguluyor.
Kitabın ben de en ilgi çekici yanı ise merak uyandırması; ya da okuyucu da bir giz bırakması..(Larsen’in geçmişiyle ilgili yaşananlar bilinmemekte)
Ben de Kitabın yorucu bir tarafı da oldu, oldukça yoğun betimlemeler ve fazlasıyla uzun cümleler..
Nihayetin de ‘Tersane’ insan üzerine yazılmış güzel bir eser..
Kitapla Kalın