Ben olsam bunların adım Azrail Timi koyardım diye geçirdi içinden ... Biri adamın
ağzının tadını alır, biri dizlerinin dermanını ... Biri de, kaldıysa canını ...
Sandığın üzerinde, biri batıya, biri doğuya, biri de güneye bakan birbirine geçmiş üç hilal motifi gördü. Her hilalin bir ucunda, düğmeye benzeyen, dokunmaya duyarlı küçük birer nokta bulunuyordu.
Siyah renkli minibüs, şantiyeden çıkıp Harem istikametine doğru yol
alırken Sungur Fırat, karşısındaki koltukta oturan Faik Kurt'a, Karacaahmet'e
gidelim Faik! diye talimat verdi:
Rahmi Bozan ( Hüsnü Baba ) bizi bekliyordur!