"Beni gömmek için geldin.
Hani nerede kazman, küreğin?
Yalnızca bir flüt ellerinde
Hiçbir suçun yok senin.
Ne yazık ki, bir zamanlar,
Yitti sonsuza dek sesim."
Sessizce bağışladı günahlarımı
Menekşe rengi alacakaranlıkta
Söndü mum ışıkları
Ve siyah cübbem
Kapattı omuzlarımla başımı
Bir ses duydum: ayağa kalk!
Kalbim sanki yerinden çıkacak.
Biri dokundu omzuma
Vaftiz ediyordu dalgınlıkla.
1911
Tsarskoye Selo
İkonanın altında eski bir halı
Oda serin ve karanlıktı.
Koyu yeşil gür sarmaşıklar
Pencereye doğru sarkmıştı.
Güllerin tatlı kokusu sardı her yanı.
Lambadan kederli sesler yayıldı
Bir ustanın sevgi dolu elleri
Rengarenk boyamıştı sandığı.
Beyazlamıştı pencere kenarları...
Yansıman zayıf ve acımasızdı.
Senin o öpülesi ellerin
Örtünün altında saklıydı.
Ve kalp korkuyordu acı çekmekten,
Bilsen, içinde nasıl bir özlem vardı...
Hafif bir tütün kokusu
Dolaşık iplere ilmek ilmek asılıydı.
1912