Tüm anne babaların ve gençlerin okumaları gereken,çağımızın canavarı uyuşturucu ile mücadelede neler yapılması gerektiğini anlatan,uyuşturucu tacirlerinin insanlara nasıl yaklaştığını korkunç tuzaklarına insanları nasıl düşürdüklerini,kullandıkları akıl almaz yöntemleri,uyuşturucunun insanı ne hale getirdiğini anlatan muhteşem bir eser.
Narkotikçi bir polisin kaleminden toplumun tüm kesimlerini uyuşturucu ve bağımlılık konusunda bilinçlendirecek bir çalışma.
Uyuşturucunun çeşitleri, nerelerden geldiği, bizlere nasıl musallat olduğu, insanları ne hale getirdiği, çevremizde bağımlı varsa neler yapılması gerektiği ve uzak durmanın yolarını anlatarak eğitiyor okurunu.
Maalesef çalışmaya göre uyuşturucu ile tanışma yaşı 12-17 arasında ve bağımlı olma ise 17-25 yas arasında zirvede. Madde kullanımına sosyo-ekonomik durum, okul başarısı, aile sağlığı ve sorunları , sigara ve alkol, maddelerin elde edilebilirliği, arkadaş çevresi ve en önemlisi gece kulüpleri gibi faktörlerin sebep olduğu görülüyor.
Yazar uyuşturucuya bir nebze bulaşmış ve bağımlı hale gelmiş kişilerden aldığı mektup ve e postalara kitabında yer vererek konunun ciddiyetini, hayatların nasıl alt üst olduğunu gözler önüne sermiş.
- Çok şükür ‘eroini’ bıraktım, esrar içiyorum.
- Ot lan bu, kimyasal değil ki..
- Bu gece eğlenelim yeter, irade diye birşey var..
İşte toplumun yarayan kanası uyuşturucu bataklığına çocuklarımızı ve gençlerimizi sürükleyen mazaretler..
Mazaretsiz bir hayat sürmeniz dileğiyle…