Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği

Orhan Karaveli

By Number of Pages Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği Quotes

You can find By Number Of Pages Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği quotes, by number of pages Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ben inkılap ruhunu ondan aldım. Ziyaret edeceğim yerlerin başında elbette Aşiyan gelir. “Mustafa Kemal Paşa”
Yorgun “Benz”, Sultan Aziz tarafından 1800'lerde yaptırıldığı için onun adıyla anılan Aziziye Karakolu'nu geçip dar ve bozuk yoldan sarsıla sarsıla Bebek'e ulaşır. Birkaç dakika sonra da Aşiyan'a sapan dik yokuşun başına. İki arkadaş: — Buradan sonrasını yürüyeceğiz... diyerek arabadan inerler. Otomobilin çıkamayacağı bakımsız ve daracık yokuşu tırmanırken Paşa'nın yaveri de biraz geriden onları izlemektedir. Mustafa Kemal, koluna girdiği, Harbiye'den manej hocasına yüreğinin derinliklerinden gelen bir sesle Fikret'e olan sevgisini anlatır: — Ben inkılâp ruhunu ondan aldım. Ziyaret edeceğim yerlerin başında elbette Aşiyan gelir! Bir de sır verir hocasına bu yokuşta: — Yakında Anadolu'ya gidiyorum! Sen ne dersin? Hocası cevap verir: — Daha ne duruyorsun?.. Kim bilir? Mustafa Kemal memleketi kurtarma kararını ilk kez belki de Fikret'in katına tırmanırken açıklamaktadır. Aşiyan'a çıkılır, saygı duruşunda bulunulur ve bu tarihî ziyaret, anı defterindeki, şair yazar ve gazeteci Süleyman Nazif (1869-1927) tarafından anlamlı ve edebî bir üslûpla kaleme alınıp şair ve yazar kardeşi Faik Ali'nin (Ozansoy, 1876-1950) yanı sıra Mustafa Kemal Paşa tarafından da imzalanan şu kısa fakat düşündürücü tümceyle ölümsüzleştirilir. “ 'Tavâf-ı tahatturunda bulunmakla mübâhi perestişkâran-ı Fikret.' Mustafa Kemal-Süleyman Nazif-Faik Ali, 19 ağustos 1918”* Bugünün Türkçesiyle “Anısı çevresinde bulunmakla övünen, Fikret'i taparcasına sevenler.” *Mustafa Baydar, Varlık dergisi, 15 aralık 1967.
Sayfa 27 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007Kitabı okudu
Reklam
Atatürk, sonraki yıllarda ondan söz ederken, “Ben Fikret'e yetişemedim. Onun sohbetinden istifade edemedim. Bunun için kendimi bedbaht sayarım. Ama, bütün eserlerini okudum. Birçoğu da ezberimdedir. O, hem büyük şair, hem de büyük insandı...” demiştir.
Sayfa 32 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007Kitabı okudu
Fikret'in “Ferdâ”sıyla geleceğe ilk adımlar atılmaya başlanmıştır. Fikret'in, bir kez bile yüzünü görmediği halde ilk gençliğinden başlayarak saplantılardan ve dogmatizmden uzak, yenilikçi, çağdaş ve devrimci fikirlerle donattığı, bu, -Tanrı'nın herhalde, yok olup gitmelerini istemediği Türklere armağanı olan- güzel ve sarışın çocuk, bütün kurtuluş, kuruluş ve Cumhuriyet yıllarından 1938'de Elazığ'a yaptığı son yurt gezisine kadar Fikret'in izinden ve fikirlerinden hiç sapmamış; ulusuna, üstüne basa basa, her fırsatta onu anlatmaya ve tanıtmaya çalışmıştır. Bazı öğütleri, “bire bir”, onun şiirindeki sözlerdir. Daha, Cumhuriyet'in ilk yılı bile dolmadan, 25 ağustos 1924'te Ankara'da toplanan “Muallimler Birliği Kongresi”nde heyecanla kendisini dinleyen öğretmenlere şöyle seslenir: “Cumhuriyet sizden 'fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür' nesiller İster...”
Sayfa 39 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007Kitabı okudu
Atatürk Cumhuriyet döneminde her fırsatta Fikret'i övmüş; toplantılarda şiirlerini okumuş ve okutmuş; yurtseverliğinin ve uygarlık tutkusunun gençlere örnek olmasını istemiştir. Bir söyleşi sırasında orada bulunanlara şöyle bir soru yöneltir: “Bu yurdun ve ulusun uygar dünya ulusları arasında ün ve onurla yaşayabilmesi için gereken her şeyi
Sayfa 43 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007Kitabı okudu
Kızlarını okutmayan millet oğullarını manevî öksüzlüğe mahkûm etmiş demektir; Hüsranına ağlasın! ...Evet, anaların bağrı, Uygarlığın kutsal bahçesidir; en geri, En âciz, en bahtsız millet, kadınlığı Cehalete kardeş edendir! Tevfik Fikret
Sayfa 46 - PergamonKitabı okudu
Reklam
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.