Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği

Orhan Karaveli

Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği Quotes

You can find Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği quotes, Tevfik Fikret ve Haluk Gerçeği book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
HALUK' UN AMENTÜSÜ Varlıkları yaratan bir güç var; ulu ve arınmış, Kutsal ve yüce; ona vicdanla inandım. Toprak vatanım, insan soyu milletim... İnsan İnsan olur ancak, bunu iz'anla inandım. Şeytan da biziz, cin de, ne şeytan ne melek var; Dünya dönecek cennete insanla, inandım. İnsanoğlu birbirinin kardeşi... Hülya! Olsun, ben o hülyaya da bin canla inandım. Elbet şu mezar ömrünü bir ışıklı mahşer Takip edecektir, buna imanla inandım. Aklın büyüyen mucizeleri önünde Batıl geçecek yere hüsranla, inandım. Tevfik Fikret
Sayfa 250 - PergamonKitabı okudu
Çiğnendi, yeter, varlığımız cehaletle, kahırla; Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz. Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare; Can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz. Millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol; Ey hak, yaşa, ey sevgili millet, yaşa... var ol! Gel kardeşim, annen sana muhtaç: ona koşmak... Koşmak ona, kurtarmak o
Sayfa 178 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007 ~ millet şarkısı, 8 temmuz 1908Kitabı okudu
Reklam
Ben ki, hepsinden şüphe ederim; Kime sorsam, diyor ki “Yok haberim.” Kim bilir, belki hepsi boş inanç; Belki aldanmak hayatta, ihtiyaç? Kim bilir, belki hepsi doğru da, ben Habersizim yanıldığım hissimden, Var'ı “yok” bilmek istedim, yok'u “var”. Şüphe... İşte “sözde” suçum, ne zarar? Şüphe, bir nûra doğru koşmaktır; Hakkı aydınlatmak akıl için haktır. Kim bilir belki bir yokluk mevcut; Belki âhiret de var... Fakat bu vücut, Eseri olmakla yaratıcı ebedin Neye olsun esiri bin derdin? Ne için yoktan eyleyip icat Vermek ancak yok olmaya istidat? Kim bilir, belki aslımız toprak, Onu bir mustarip çamur yapmak - Ki, gözenekleri kanla, yaşla dolu-; Hangi hain tesadüfün işi bu?
Sayfa 225 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007 ~ tarih-i kadim, 28 nisan 1905Kitabı okudu
Evet, sabah olacaktır, sabah olur, geceler Kıyamete kadar sürmez; sonunda bu semâ, Bu mâvi gök size bir gün acır; üzülme. Hayata neşe güneştir, bıkkınlık içinde insan Çürür bizim gibi... Siz, ey yarınki evrenin Küçük güneşleri, artık birer birer uyanın! Ufukların ebedi özlemi var nûra. Aydınlanma... Asrımızın, işte, emellerinin rûhu; Silin bulutları, silkin korkunun gölgesini, Ziya içinde koşun bir mutlu kurtuluşa! Ümidimiz bu: ölürsek de biz, yaşar mutlak Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak.
Sayfa 175 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007 ~ sabah olursa, 21 eylül 1905Kitabı okudu
Hürriyet yolunda Yürürdüm biraz güç, biraz huzursuz Dikenlik, çetin, taşlı bir sâhadan; Önüm bir yokuş, hep çakıl, hep diken; Yürürdüm fakat inat ve sabırla ben. Bu yol böyle yükselirdi bir minbere; Etraf heybetli bir makbere, Göklerinde mütebessim al bir güneş... Coşkulu adımlarla geçtim Demin mustarip geçtiğim sâhadan; Yolum hep aynı şey: hep çakıl, hep diken; Yürürdüm fakat ben müjdeci, vakur. Geçerdim basıp birtakım izlere; Eğildim, biraz dikkat ettim yere; O izler benim, hep benim izlerimdi.
Sayfa 168 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007 ~ izler, 1901Kitabı okudu
Ey hayatımızla bizim oynayan efendiler! İsterseniz, şu anda kapansın kitaplarla akıllar; günler kararsın, teselli ufukları gülmesin; isterseniz şu gözler, ağızlar... Biraz bakan, bir parça fark eden, düşünen... “Hak, şeref, vatan, kanun!” diyen ne varsa silinsin, görülmesin; hattâ semâ yüzüstü kapansın, ve ağlasın... Yalnız, aman, o uğursuz pencere açılmasın; yalnız o gülmesin!
Sayfa 238 - Doğan Kitap, 7. baskı / ekim 2007 ~ revzen-i mahlû, 27 ocak 1912Kitabı okudu
Reklam
27 öğeden 21 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.