Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015)

Tevhid Dergisi

Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) Quotes

You can find Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) quotes, Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Ey Davud, gerçek şu ki, biz seni yeryüzünde bir halife kıldık. Öyleyse insanlar arasında hak ile hükmet, hevaya uyma; sonra seni Allah'ın yolundan saptırır..." // Sad,26-28 Yeryüzünde halifelik ve yöneticilik verilen Davud'a (a.s) hitap eden bu ayet, onun şahsında tüm yöneticilere hitaptır. Allah (svt) yöneticileri hak ile hükmetmeye davet eder ve bu hakkın karşısında yer alan her türlü nizam ve kanunu, heva/istek/arzu diye isimlendirir.
Reklam
Sen kişilere değil, Kitap ve Sünnet'e uymakla yükümlüsün ey Allah'ın kulu! Kişilerin sözleri, Kitap ve Sünnet ile değerlendirilir. Uygun olursa kabul edilir, uygun olmazsa duvara çarpılır ve bakılmaz. Özellikle tevhid ve Allah'a şirk koşmak ile ilgili konularda...
Yaratan kimse, hükmedecek olan da odur. Bir diğer dikkat etmemiz gereken mesele, Allah'ın hakimiyetinin yaratmayla beraber zikredilmesidir. Adeta tüm insanlığın ortak kabulü olan yaratmanın ehemmiyeti neyse hakimiyetin de ehemmiyetinin o olduğu anlatılmış oluyor. Yani Allah(svt) yaratmada ortak kabul etmediği gibi hüküm ve egemenlikte de ortak kabul etmez denmiş oluyor.
İnsanlar kimin kanunlarına göre hayatlarını düzenliyor, hangi merciden hükümlerini alıyorlarsa onların ilahı da, rabbi de o merci olmuş olur. (Ebu Hanzala)
TAĞUT NEDİR ?
İbni Kayyım (r.h) şöyle der: "Tağut; kulun haddini aşarak ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her şeydir. 'Her kavmin tağutu, Allah ve Rasûlü'nü bırakarak, muhakeme olmak istedikleri, Allah'tan başkasına ibadet ettikleri, Allah'tan bir delil olmaksızın izinden gittikleri, Allah'a itaat etmeleri gereken yerde itaat ettikleri şeydir. İşte bunlar dünyanın tağutlarıdır. Onları ve onlarla birlikte insanların durumunu düşündüğün zaman, çoğunun Allah'a ibadetten uzak ve tağutlara ibadet etmekte olduklarını, Peygamber'e itaatten uzak, tağut ve izleyicilerine itaat ettiklerini görürsün." İlamu'l Muvakkiin, 1/40
Reklam
kufrun dune kufr şüphesine dair
Mahmud Şakir rahimehullah bu iki rivayet hakkında şöyle demektedir: 'Allah'ım! Sapıklıktan sana sığınırız. Zamanımızda söz sahibi olmuş fitne ve şüphe ehli, siyasal iktidarların Allah'ın indirdikleriyle hükmetmemelerinin, Kur'an ve Sünnet'in hükümlerini bırakarak batının kanunlarını İslam memleketlerinde uygulamalarının İslam'da caiz olduğuna dair delil arıyorlar. Bu konuda zikredilen Ebu Mecliz'le ilgili iki rivayeti bulunca hemen olayı anlamadan bu iki rivayeti dayanak edinerek siyasal, ekonomik, sosyal ve hukuki meselelerde, Kitap ve Sünnet'in dışında, kâfirleri taklit ederek hüküm vermenin, beşerî ilişkileri buna göre düzenlemenin mümkün olabileceğini, böyle davrananların, bunları uygulayanların ve bunlara tabi olup rıza gösterenlerin İslam milletinden çıkmayacağını ileri sürüyor.
"...Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, ancak insanların ÇOĞU bilmezler." //Yusuf,40
Allah'ın insana yüklediği emaneti yüklenmeyenlerden, ilmin emanetini yüklenmelerini beklememiz abesle iştigal olur. (Özcan Yıldırım)
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.