Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015)

Tevhid Dergisi

Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) Sözleri ve Alıntıları

Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) sözleri ve alıntılarını, Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) kitap alıntılarını, Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
TAĞUT NEDİR ?
İbni Kayyım (r.h) şöyle der: "Tağut; kulun haddini aşarak ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her şeydir. 'Her kavmin tağutu, Allah ve Rasûlü'nü bırakarak, muhakeme olmak istedikleri, Allah'tan başkasına ibadet ettikleri, Allah'tan bir delil olmaksızın izinden gittikleri, Allah'a itaat etmeleri gereken yerde itaat ettikleri şeydir. İşte bunlar dünyanın tağutlarıdır. Onları ve onlarla birlikte insanların durumunu düşündüğün zaman, çoğunun Allah'a ibadetten uzak ve tağutlara ibadet etmekte olduklarını, Peygamber'e itaatten uzak, tağut ve izleyicilerine itaat ettiklerini görürsün." İlamu'l Muvakkiin, 1/40
Evlilik kanunlarını İsviçre'den, ceza kanunlarını İtalya'dan, ticaret kanunlarını Almanya'dan ve hukuk ilkelerini bilmem hangi gavur memleketinden getirerek İslam'la âdeta alay eden ve kâfirlerin bu kokuşmuş yasalarını İslam'ın pak kanunlarına tercih edenler, bunlar tağut olmaz mı? Bunların tağut olması daha öncelikli ve daha evla değil midir? (Faruk Furkan)
Reklam
Sen kişilere değil, Kitap ve Sünnet'e uymakla yükümlüsün ey Allah'ın kulu! Kişilerin sözleri, Kitap ve Sünnet ile değerlendirilir. Uygun olursa kabul edilir, uygun olmazsa duvara çarpılır ve bakılmaz. Özellikle tevhid ve Allah'a şirk koşmak ile ilgili konularda...
Yaratan kimse, hükmedecek olan da odur. Bir diğer dikkat etmemiz gereken mesele, Allah'ın hakimiyetinin yaratmayla beraber zikredilmesidir. Adeta tüm insanlığın ortak kabulü olan yaratmanın ehemmiyeti neyse hakimiyetin de ehemmiyetinin o olduğu anlatılmış oluyor. Yani Allah(svt) yaratmada ortak kabul etmediği gibi hüküm ve egemenlikte de ortak kabul etmez denmiş oluyor.
İnsanlar kimin kanunlarına göre hayatlarını düzenliyor, hangi merciden hükümlerini alıyorlarsa onların ilahı da, rabbi de o merci olmuş olur. (Ebu Hanzala)
Maide 44,45 ve 47.ayetler
"...Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin/zalimlerin/fasıkların ta kendileridirler."
Reklam
kufrun dune kufr şüphesine dair
Mahmud Şakir rahimehullah bu iki rivayet hakkında şöyle demektedir: 'Allah'ım! Sapıklıktan sana sığınırız. Zamanımızda söz sahibi olmuş fitne ve şüphe ehli, siyasal iktidarların Allah'ın indirdikleriyle hükmetmemelerinin, Kur'an ve Sünnet'in hükümlerini bırakarak batının kanunlarını İslam memleketlerinde uygulamalarının İslam'da caiz olduğuna dair delil arıyorlar. Bu konuda zikredilen Ebu Mecliz'le ilgili iki rivayeti bulunca hemen olayı anlamadan bu iki rivayeti dayanak edinerek siyasal, ekonomik, sosyal ve hukuki meselelerde, Kitap ve Sünnet'in dışında, kâfirleri taklit ederek hüküm vermenin, beşerî ilişkileri buna göre düzenlemenin mümkün olabileceğini, böyle davrananların, bunları uygulayanların ve bunlara tabi olup rıza gösterenlerin İslam milletinden çıkmayacağını ileri sürüyor.
"...Hüküm, yalnızca Allah'ındır. O, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru din işte budur, ancak insanların ÇOĞU bilmezler." //Yusuf,40
Hükmün Allah'a ait olduğu (12/Yusuf, 40), Allah'tan başkasına vermenin küfür olduğu (42/Şura, 21), Allah'ın indirdikleri ile hükmetmeyenlerin kâfir, zalim, fasık olduğu (5/Maide, 44, 45, ve 47. ayetler), Allah'ın kanunlarını değiştirmenin, haramı helal, helali haram yapmanın küfür olduğu (9/Tevbe, 31 tefsiri ile beraber) kat'i ve muhkem naslarda sabittir. Bugün parti kurmak, parlamentolara girmek, milletvekili adaylarına oy vermek, Kur'an'daki bu apaçık naslara aykırıdır. (Emre Acar)
Sayfa 151Kitabı okudu
61 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.