Esrârü't-Tevhidi

Tevhidin Sırları

Muhammed İbn Münevver

Most Liked Tevhidin Sırları Posts

You can find Most Liked Tevhidin Sırları books, most liked Tevhidin Sırları quotes and quotes, most liked Tevhidin Sırları authors, most liked Tevhidin Sırları reviews and reviews on 1000Kitap.
Dervişin biri Mihene'de Şeyh Ebu Said(ks) in yanına geldi. 'Ey şeyh ! Uzun yolculuk yaptım, çok zahmet çektim, ne rahat ettim ne de rahat etmiş birini gördüm' dedi. Şeyh cevap verdi: Bunda şaşılacak bir şey yok, yapmış olduğun seferlerden amacın kendini aramaktı. Eğer bu seferlerde arada sen (nefsin) olmasaydı ve bir an benliğini terk etseydin hem kendin rahat etmiş , hem de başkaları rahat etmiş olurdu. Kişinin zindanı varlığıdır. Bu zindandan bir adım dışarı atarsa rahat eder. s:246
Altınların geliş sebebi Şeyh Ebu Sait nişabur'da bulunduğu sırada özel hizmetkârı Hasan El mueddib herkesten borç almış ve dervişlere harcamıştı borçların nin ödenmesi biraz gecikince alacaklılar paralarının ödenmesini istediler Bir gün hepsi toplanıp hankahın kapısına dayandı. Şeyh Hasan'a: Söyle, içeri girsinler" dedi. Hasan onları içeri aldı. İçeri girince şeyhe saygılarını sundular. Bu esnada hankahın önünden geçen bir çocuk, "Helva, helva" diye bağırmaya başladı. Şeyh, "Bu satıcıyı çağırın” dedi. Satıcıyı getirdiler. Şeyh “Ne kadar helvan varsa tart" dedi. Satıcı hepsini tartip dervişlerin önüne koydu, dervişler de yiyip bitirdiler. Küçük satıcı, "Para vermeniz lazım" dedi. Şeyh, "Gelecek" dedi. Bir süre geçtikten sonra çocuk tekrar parasını istedi ama şeyh yine aynı şekilde cevap verdi. Çocuk, “Ustam beni döver" dedi ve başladı ağlamaya. Tam bu sırada bir kişi hankahin kapısından içeri girdi ve içinde altın bulunan bir keseyi şeyhin önüne koydu ve, "Bunu falan kişi gönderdi ve kendisini hayır duayla yâdetmeni rica etti" dedi. Şeyh, Hasan'a, "Keseyi al ve parayı alacaklılara dağıt" dedi. Hasan altınlari alıp helva satıcısı çocuğun parası da dahil olmak üzere bütün alacaklıların paralarını ödedi. Geriye hiçbir şey kalmadı. Zaten daha fazlası gerekli de değildi. Şeyh buyurdu: Bu altının geliş sebebi şu çocuğun göz yaşıdır. Tevhid'in sırları sayfa 145
Reklam
Hasan anlatıyor: Aşhaneye gittim, aradım taradım bir şey bulamadım. Dönüp geldim ve, “Hiçbir şey bulamadım” dedim. Şeyh tekrar dikkatli bir şekilde araştır, dedi. Araştırdım ama bir şey bulamadım ve, “Ey şeyh hiçbir şey yok” dedim. Şeyh yine beni araştırmaya gönderdi. Bu sefer bir somun buldum ve şeyhe getirdim. Uyuyabilmem için bunu birine ver, dedi. Somunu elden çıkarınca şeyh uyuyabildi. Tüm meşâyihin sünneti şöyledir: Bir gün ellerine geçen zuhuratı o gün harcarlar. Ertesi güne az ya da çok bir şey bırakmazlar. Bunu yaparken Hz. Muhammed Mustafa’nın [sallallahu aleyhi vesellem] yolunu izlerler. Bir gün Bilâl-i Habeşî’nin [radıyallahu anh] zâviyesine gitmiş, kırık bir testinin üzerinde kuru yarım bir somun görmüş ve sormuş: Yâ Bilâl! Bu yarım somun ne böyle? Bilâl, “Ey Allah Resûlü! Kuru bir somun vardı. Yarısıyla dün gece orucumu açmıştım, diğer yarısını da bu akşam için alıkoydum” dedi. Resûlullah [sallallahu aleyhi vesellem] buyurdu: Ey Bilâl! Harca, arşın sahibi rızkını azaltır diye tasalanma! Tevhidin Sırları [Esrârü't Tevhîd] / Sayfa 147
Derviş'in biri Şeyh Ebu Said"e sordu: Ey şeyh kulluk nedir? Cevap: Allah seni özgür olarak yaratmıştır, yaratmış olduğu gibi ol. Derviş: Ey Şeyh, ben kulluğu soruyorum sen ise özgürlükten söz ediyorsun deyince, Şeyh: bilmiyor musun ki iki cihanın kaydından azat olmadan kul olamazsın. dedi
Şeyh Ebu Said"e biri sordu: Ey Şeyh! Hak Tealâ ve Subhanehu şu halkı niçin ya­rattı? Onlara ihtiyacı mı vardı? Şeyh, hayır, dedi. Şu üç şey sebebiyle onları yaratmıştır: 1) Çok muazzam bir kudreti var, bunu temaşa edecek kimseler lazımdı. 2) Hadsiz hesapsız nimetleri var, bunları yiyecek kimseler lazımdı. 3) Pek çok rahmeti var, bundan yararlanacak günahkârlar lazımdı.
Şeyh Ebu Said bir kere Tus'a geldiğinde oranın halkı kendilerine vaaz etmesini rica ettiler. Şeyh ricayı kabul edince ertesi gün tekkede onun için bir kürsü kurdular. Her taraftan gelen halk burada toplandı. Şeyh kürsüye çıktı. Hafızlar Kur'an okudu. Halk o kadar kalabalıklaştı ki bir tek kişiye bile oturacak yer kalmamıştı. Tekkenin yöneticisi kalktı ve :'Kim bulunduğu yerden bir adım ileri giderse Allah onu affetsin' dedi. Şeyh 'Allahümme salli ala Muhammedin ve ala alihi ecmain' dedikten sonra ellerini yüzüne sürdü ve dedi ki: ' Benim her zaman söylemeyi arzuladığım ve daha evvel bütün peygamberlerin söylemiş oldukları bir cümleyi bugün bu zat söyledi: Kim bulunduğu yerden bir adım ileri giderse Allah marifetine mashar kılsın! Şeyh bu sözü söyleyip kürsüden indi ve o gün başka bir şey söylemedi...
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.