“Onlara bir ayet geldiğinde (okunduğunda), Allah'ın elçilerine verilenin benzeri bize de verilmedikçe kesinlikle inanmayız dediler. Allah, elçiliğini kime vereceğini çok iyi bilir. Suç işleyenler, yapıp durdukları hileler sebebiyle, Allah tarafından bir aşağılanmaya ve çetin bir azaba uğratılacaklardır.” (6/124) Peygamberliği insanların orta halli olanlarına vermek, deliller için daha zahir ve dünyada insanların büyük sayılanlarına vermekten daha açıktır. Çünkü insanlar, büyük şahsiyetlere tabi olacak bir tabiatta yaratılmışlardır; eğer peygamberlik onlara verilmiş olsaydı, bu deliller açıkça ortaya çıkmazdı; çünkü insanlar zaten onlara tabi olacak bir tabiatta yaratılmışlardı. Fakat peygamberlik dünyada insanların orta halli olanlarına verildiğinde, delillerin ve kanıtların üstünlüğü ortaya çıkar, çünkü insanlar, beşerin orta hallilerine tabi olacak tabiatta yaratılmadılar, dolayısıyla insanlar kişilere değil delillere ve kanıtlara uymuş olurlar. Bazıları da şöyle dediler: Allah, elçiliğini kime vereceğini çok iyi bilir, yani peygamberliği, onu zayi edecek olan, ona layık olmayan ve hali ona uymayan kişiye vermez, çünkü böyle birine verecek olsaydı risaleti zayi olurdu.