His Dark Materials 3

The Amber Spyglass

Philip Pullman

The Amber Spyglass Posts

You can find The Amber Spyglass books, The Amber Spyglass quotes and quotes, The Amber Spyglass authors, The Amber Spyglass reviews and reviews on 1000Kitap.
"O, bu dünyada ki bu yaşamdan daha önemliymiş gibi yaşamamalıyız çünkü her zaman, en önemli yer o anda olduğumuz yerdir."
Sayfa 557 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Will'le ortak bir şeyleri daha olduğunu düşünmek de rahatlatıcıydı. Hayatında, onu düşünmediği bir anın gelip gelmeyeceğini merak etti: onunla kafasının içinde konuşmadığı, birlikte geçirdikleri her saniyeyi tekrar tekrar yaşamadığı, sesini, ellerini ve aşkını özlemediği bir an. Birini bu kadar çok sevmenin nasıl bir șey olacağını hiç düşlememişti. Maceraları arasında, onu şaşırtan onca şey içinde, en çok hayrete düşüren bu olmuştu. Yüreğinde bıraktığı hassaslığın, asla yok olmayacak bir yara gibi olduğunu düşündü ama sonsuza dek onun üzerine titreyecekti.
Sayfa 556 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İki yetişkin ona baktı: Lyra'nın gözleri her zamankinden de parlaktı, farkında olmadan Will'den öğrendiği bir tavırla çenesini kaldırmıştı. Șaşkın olmaya ek olarak, meydan okur görünüyor, diye düşündü Bayan Hannah ve bunun için ona hayranlık duydu. Başkan başka bir şey gördü - çocuğun bilinçsiz zarafetinin kaybolmuş olduğunu, büyümekte olan vücudu içinde ne kadar hantal olduğunu gördü. Ama bu kızı çok seviyordu ve çok yakında güzel bir yetişkin olacağını bilmek onu hem gururlandırıyor hem de şaşırtıyordu.
Sayfa 553 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Uzakta olduğum süre boyunca," dedi Lyra, "bunu hiç düşünmedim. Tek düşündüğüm, içinde bulunduğum andı. Ve şimdi... Şey, yaşayacak koca bir ömrüm olduğunu aniden kavramak, ama... ama onunla ne yapacağıma dair en ufak fikre sahip olmamak, aletiyometreye sahip olup onu okumayı bilmemekten farksız. Sanırım çalışmak zorundayım ama ne konuda, bilmiyorum. Muhtemelen annemle babam zengin ama iddiaya girerim benim için para biriktirmek hiç akıllarına gelmemiştir. Hem, bütün paralarını öyle ya da böyle harcayıp bitirdiklerini düşünüyorum, yani, malvarlıkları üzerinde hak iddia edebilsem bile, para kalmamıştır. Bilmiyorum, Başkan. Jordan'a geri döndüm çünkü eskiden burası yuvamdı ve gidecek başka yerim yoktu. Sanırım Kral lorek Byrnison, Svalbard'da yaşamama izin verir. Serafina Pekkala da cadı klanında yaşamama izin verebilir. Ama ben ne ayıyım ne de cadı, bu yüzden, ne kadar sevsem de, onlara uyum sağlayamam. Belki Çinganlar beni kabul eder... Ama gerçekten de, ne yapacağımı artık bilmiyorum. Gerçekten şaşkınım."
Sayfa 552 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Bana inanacağınıza söz vermelisiniz," dedi Lyra ciddiyetle. "Her zaman gerçeği söylemediğimi biliyorum. Bazı yerlerde, yalnızca yalan söyleyerek ve hikâye uydurarak hayatta kalabilirdim. Yani, böyle biri olduğumu biliyorum, sizin bildiğinizi de biliyorum ama benim gerçek hikayem o kadar önemli ki, yalnızca yarısına inanacaksanız anlatmaya değmez. Bu yüzden, siz inanacağınıza söz veriyorsanız, ben de gerçeği anlatacağıma söz veriyorum."
Sayfa 551 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
"Eh," dedi, "şimdi beni dinle, Will. Sen ve ben pek az konuştuk... Yani, hâlâ yabancı sayılırız. Ama Serafina Pekkala ve ben birbirimize bir söz verdik. Biraz önce Lyra'ya da bir söz verdim. Başka söz vermiş olmasaydım bile, aynı konuda sana bir söz verirdim. Eğer izin verirsen, yaşamlarımızın geri kalanı boyunca dostun olurum. İkimiz de yalnızız ve sanırım ikimiz de bir tür... Demek istediğim, bu konuda konuşabileceğimiz, birbirimizden başka kimsemiz yok... hem, ikimiz de cinlerimizle yaşamaya alıştık... Ve ikimizin de başı dertte ve eğer bu bize ortak bir nokta vermiyorsa, ne verir bilmiyorum." "Başın dertte mi?" dedi Will ona bakarak. Kadının açık, dost canlısı ve akıllı yüzü bakışlarına karşılık verdi. "Şey, ayrılmadan önce laboratuvarda bazı eşyaları kırdım, sahte kimlik kartı yaptım ve... Başa çıkamayacağımız bir şey değil. Senin sorunun... onunla da başa çıkarız. Anneni bulur, doğru düzgün tedavi olmasını sağlarız. Ve yaşayacak bir yere ihtiyacın olursa, eh, benimle yaşamaya bir şey demezsen ve ayarlayabilirsek, onların yuva dediği yere gitmen gerekmez. Demek istediğim, bir hikâye bulup ona bağlı kalmamız gerekecek ama bunu yapabiliriz, değil mi?" Mary dostuydu. Will'in bir dostu vardı. Bu doğruydu. Bu hiç aklına gelmemişti. "Evet!" dedi. "Eh, yapalım o zaman. Dairem yaklaşık sekiz yüz metre uzakta. Her şeyden çok istediğim şey ne, biliyor musun? Bir fincan çay. Hadi gel, gidip çaydanlığı ocağa koyalım."
Sayfa 549 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
239 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.