Merhaba arkadaşlar, hepinizin afiyette olduğunu umuyor, olmayanlara da elimden geldiğince (hepimize) dua ediyorum. Michael Connelly son zamanlarda sık karşılaştığım bir yazar. Seri olarak biraz karışık gidiyorum ama olsun. Nasılsa her kitap birbirinden farklı, her karakter birbirinden ayrı. O yüzden film değil ki farklı bölümleri farklı aralıklarla seyrettiğim için kafam karışsın. Film demişken bir film sahnesi tadında ilerlediğine de şahit olacaksınız dostlarım.
Olay basit bir muhakeme ile başlar. Kara Buz adı verilen bir uyuşturucu vardır. Meksika ve Hawaii’den şüpheleniliyordur. Narkotik polisinden Cal Moore bir intihar/cinayete kurban gider ama siz inanmayın. Böylesi daha heyecanlı. Bosch olaya dahil olur. Ancak şu Amerikan polisiyelerindeki her kurumun birbirine zorluk çıkarması ve Bosch’un her macerada aynı adamlar tarafından önce olay dışına itilip sonra içeri çekilmesi beni sıkmaya başladı. Övüyorsak da doğruları söylemeyi de ihmal etmeyelim.
Bosch artık kafasına takmış, katili bulacaktır. Ayrıca Meksika sahnelerinde daha çok İspanyolca beklerdim. İngilizce sonrası en bilinen dil olan İspanyolca ayrıca dünyada en çok konuşulan yabancı dildir ama kimse bilmez. O yüzden daha çok İspanyolca kelime görmek isterdim. Bunu da belirteyim. Ve evet İspanyolca seviyorum, 4 yıla yakın zamandır da kendimi öğrenmeye ve geliştirmeye adadım. Belli mi olur belki işlerimi ayarlar bir yurt dışı daha yaparız. Güzel olur, darısı hepimizin başına.
Güzel bir kitaptı. Hem kitabımızı bitirdik hem de milli maçımıza yetişme imkanı bulduk. Eh, daha ne olsun. Hepimize keyifli okumalar, mutlu geceler dilerim..
Kara Buz = macera - heyecan - gizem dolu bir yolculuk ;)
Teşekkürler 
Michael Connelly serinize devam ediyoruz ;)
Okunasıdır ;)