Her bir bölümünde karşılaşılan insanlar, hayvanlar, olaylarla bambaşka bir çerçevede yorumlanabilecek; sayfada az, yorumlamada çok/yoğun bir kitap olduğunu söyleyerek sözüme başlamak isterim. Ve sayfalarca uzun uzun bi inceleme yazma keyfini başka okur arkadaşlara bırakıp, beni en fazla etkileyen kısmına değinip sözümü bitireceğim.
7. Bölüm
Buck "Vahşetin Çağrısı"na özüne dönmüş, genlerindeki vahşi yaşamı hatırlamış, kendisi ve hatta ataları olmuşken; bu özgürlüğü reddedip, sevmek ve sevilmekten kopamamasiyla sevginin nasıl da yüce bir duygu olduğunu son bölümde bize çok net gösteriyor. Ve diyor ki en vahşi duygulari, en vahşi yaşamı, en vahşi yaratığı bile ehlilestiren bir duygu vardır: "SEVGI"