Selam arkadaşlar İranlı yazar Samed Behrengi'nin Küçük Kara Balık eserinin yorumuyla geldim.
Kitap, şu an hala İran'da yasaklı kitaplar arasında yer alıyor ayrıca 12 eylül Darbesi sonrasında Türkiye'de de yasaklanmıştır.
Peki bir çocuk kitabı neden yasaklanır ki? Bir masaldan bu denli neden korkulur?
Cevabı kitapta saklı olsa da ben birazcık içeriğinden bahsetmek istiyorum.
Kitap,küçük kara balığın, çevresindeki bütün baskılara, tutucu düşünce yapısına karşı, denize, özgürlüğe ulaşma çabasını,karşılaştığı zorluklara karşı direnerek yaşamı pahasına amacına ulaşmasını ve geride kalıp onu engellemeye çalışan bütün balıklara yol gösterici olmasını konu ediniyor.
Yediden yetmişe herkesin okuması gereken sıcak ve düşündürücü bir masal...
'Siz gereğinden fazla düşünüyorsunuz; ama yalnızca düşünmek olmaz ki! Yola koyulursak korkularımız tümden kaybolur gider.''
''Bir gün nasıl olsa öleceğim. Ölmek önemli değil, önemli olan, yaşamımla da ölümümle de başkaları üzerinde etkili olabilmektir.''
“Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde durmadan dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?”
Gerçekten başka bir hayat yaşamak mümkün mü?
İnandığı yolda cesaretle yürüyenler vardır, korkusuzca yeni dünyalara yelken açanlar... bir de hiçbir şeyi sorgulamadan yaşayıp giden korkaklar.
Bu kitap o korkak,yerinde sayan, kendini gelişmeye kapatmış, geçmişe dönük yaşayan, kısaca ve kaba tabiriyle yobaz kesime hitap eden keskin, çarpıcı ve gerçek bir eser. Lütfen okuyun. Kitapla kalın sevgiler