The Silence of the Girls
Pat BarkerHigh Rated The Silence of the Girls Reviews
You can find High Rated The Silence of the Girls quotes, high rated The Silence of the Girls book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kitabı okumakla tarihin bir döneminin sayfalarında gezinmiş oluyorsunuz. Mitoloji türünde okuduğum ikinci kitap Kızların Suskunluğu.
Helen uğruna başlatılan ve yaklaşık olarak 10 yıl devam eden savaş süresince ganimet olarak köle pazarlarına düşen, şiddete, tecavüze uğrayan kadınların hayatlarından kesitler sunuyor okuyucuya.Savaşın yıkıcı etkilerini birde onların gözünden görüyorsunuz.
Kitabın anlatımı gayet başarılı film izlermiş gibi okuyuveriyorsunuz, akıcı ilerliyor kitap. Hatta ki İlyada destanını okuyormuş gibi hissettim kendimi, Truva filmi gözümde canlandı. Ben beğendim, mitoloji türünde bir kitap arıyorsanız okuyun derim.
güzel ve anlamlı bir kitap. kitapta betimlemeler yer yer sıkıcı olsa da akıcı olarak ilerledi. akhilleus'un şarkısı kadar beğenmedim ama yazarın cümleleri çok güzeldi
Daha on yaşındaydım bir akrabamızın gittiği geziden getirdiği truva atına baktığımı ve anlam veremediğimi hatırlıyorum. O zaman dönüp bunun ne olduğunu sormuş, o kişide bana bir milletin bu atı surlarından geçirmesi ile yok olduğunu söylemişti. Kafama takılan bu açıklamadan sonra deli gibi truvayı araştırdığımı hatırlıyorum. Tabi o zamanlar internet, bilgisayar neredee elimde ansiklopedi deli gibi arıyorum ve sonunda bulduğumda nasıl etkilendiğimi hatırlıyorum. Düşünün yıllarca süren bir savaş, hakkında destanlar yazılmış o kadar zaman geçmesine rağmen kahramanlıklar, ihanetler, fedakarlıklar hepsi hatırlanıyor ama ya o savaşta yurtlarından, sevdiklerinden olan kadınlar? Peki onlar neler yaşadı bu uzun süren savaş boyunca? Kadının yeri neredeydi? İşte bu güzel kitapta bunu okuyoruz. Güç için birbirine giren iki ordunun arasında kalan ve hayatları birbir silinen kadınların neler yaşadıklarını. Ben Truva filmini sevmem. Orada kadının Achilleus'a aşık olması falan bana saçma gelmişti. Ne kadar iyi olursa olsun ülkemi, sevdiklerimi, halkımı öldüren bir insana nasıl aşık olabilirim ki? Ama bu kitapta tam da hissettiğim gibi bir karakter okudum. Çocuk güzeldi. Tavsiye ederim.
Erkek kahramanların gözünden şan ve şöhret kokan destanların bir kadın bakış açısıyla madalyonun öteki yüzünü gösteren yoğun bir empati duymamızı sağlayan Yunan ve Truva savaşının anlatıldığı muhteşem bir serüvendi. Briseis'in bize hatırlatmak istediği görmezden geldiğimiz alışa gelmiş aşk hikayelerinin arka planındaki dehteşeti anlatması yürek burkan bir hikayeye dönüştürüyor.
Akhilleus'un Şarkısı kitabını çok severek okumuştum. Şimdi aynı hikayeyi Briseis'in gözünden okumak olaylara çok farklı bir bakış açısından bakmamı sağladı. Savaşın arkasında bıraktıklarını hiç düşünmeyiz. İşte bu kitabımızda da yüce Akhilleus'un ön planda olduğu Troya savaşı efsanesini savaşta esir düşüp köle olan karakterimiz Briseis'in gözünden dinliyoruz. Onun yaşadığı dehşete, korkuya, nefrete şahitlik ediyoruz. İlk Ben Kirke'yi okuyarak başladığım bu mitoloji kurgu kitapları sanırım en sevdiğim tür oldu artık. Mitolojiyi hep sevmiş ve ilgi duymuştum ama tabii bir karakterin yerine koyup hikayeyi o karakter olarak yaşamak çok daha güzel, farklı bir duygu oldu. Ne diyebilirim ki ben bu kitaba da bayıldım! Sırada ikinci kitap Troyalı Kadınlar var. Ben heyecanla onu okumaya başladım bile. Akhilleus'un Şarkısı kitabını sevdiyseniz ya da Mitolojiyi seviyorsanız bu kitabı da severek okursunuz.
Merhaba ahali! Mitolojik roman okumaya alışkın değilim, Ben Kirke ve Kızların Suskunluğu bu türde okuduğum ilk romanlardı. İkisini de çok sevmiş olmak beni fazlasıyla mutlu etti açıkçası. Sırada Akhilleus'un Şarkısı var.
Kızların Suskunluğu İlyada'da geçen Truva Savaşı'nı kadınların gözünden anlatıyor. Baş karakterimiz Briseis, bütün ailesi gözlerinim önünde öldürülüyor ve Akhilleus'a savaş ganimeti olarak veriliyor. (Böyle şeyleri yazmak bile tüylerimi ürpertiyor.) Sanırım çoğu kaynakta Briseis'in Akhilleus'un sevgilisi olduğu yazıyormuş ama bu kitapta tam tersi, Briseis her gece tecavüze uğrayan ve askerlere hizmet etmek zorunda kalan biri. Bir sistem eleştirisi olarak savaşların romantize edilmemesi gerektiği, sadece sefalet ve çaresizlik içerdiği konusuna değinilmiş ve yazar bunu çok güzel bir şekilde yapıyor.
Okuyalı baya oldu aslında ama unutmamışım çoğu şeyi, bu da kitabın gerçekten etkileyici olduğunu gösterir. Hikayeyi Briseis, Akhilleus ve ilahi bakış açısıyla okuyoruz. Ben yazarın anlatım dilini çok sevdim. Süsleyip püslememiş, düşüncelerini gözünüze sokmamış, üç farklı bakıştan okumamıza rağmen kargaşa çıkmamış. Eğer hala okumadıysanız mutlaka bir şans verin Kızların Suskunluğu'na. Mitoloji oluşu sizi korkutmasın. Bu kitabın çok ses getirmemiş olması tuhaf hatta.