Aşırı işkolikliği eleştiren çok hoş bir Kinsella kurgusu.
Samantha, bir an dahi başını kaşıyacak vakti olmayan bir avukattır. Londra’nın en büyük hukuk bürolarından birinde çalışıyor olması, çok üstün bir zekaya sahip olması ve ailesi tarafından uygulanan baskılar sonucu tüm hayatı işinden ibaret olmuştur. Yükselen kariyerinin ve üstün zekasının kendi tabiriyle ‘yabana gitmemesi’ için çalışmaktan asla ödün vermez.
Tüm hayatı avukatlıktan ibarettir, öyle ki çalıştığı şirket altı dakikada bir yaptıklarıyla ilgili rapor isteyecek kadar sıkı ve disiplinlidir. Bunu hayal edebiliyor musunuz? Hayatınızda kendinize ayırabileceğiniz altı dakikanız dahi yok…
Fakat bir gün Samantha, bu aşırı temponun içinde ufacık bir hata yapar ve bu ufacık hata kariyerini bitirir. Şaşkınlıktan kendini yollara veren Samantha, bir grup tesadüfün ardından kendisini bir evde hizmetçi olarak bulur. Hayatında avukatlıktan başka hiçbir şey beceremeyen Samantha, bu yeni hayatına uyum sağlamaya çalışmasıyla hikayemizin eğlenceli kısmı başlamış olur.
Bu serüvende Samantha, hayatın aydınlık yüzünü ilk defa görecek ve mutluluğu, gözlerini yeni açmış bir bebek şaşkınlığında keşfedecektir. Pasaklı Tanrıça moral yükseltici, tatlı, sevimli bir yaz kitabı. Hayatına mutluluk katmak isteyen herkese öneririm.