VIrginia Woolf'un ilk romanı ozeligini taşır.Yazimı çok uzun sürdügünden bir yılda üc defa yazılmıştır.Diger romanlarında kullandıgı bilinçakışı tekniginin yerine klasik bir dilde yazmistir romanını.
Eserlerinde sıkça kullandigi ; Kad ın ,eşitlik,Savaş,seçimler ve haklar vs.kavramlarin baslangici olmuştur bu eser. Ruhsal cokuntude yazdigi romaninda içinde bulundugu durumun etkileri okunuyor..Onu intihara sürükleyen hayata meydan okuyuşu ve umutsuzlugu....
"Kadınların, iyi eğitim almış çok yetenekli kadınların bile, erkeklere duyduğu saygı,” diye sürdürdü sözlerini. “Atlar üzerinde sahip olduğumuz türden bir güce sizin üzerinizde de sahibiz galiba. Onlar bizi olduğumuzdan üç kat daha büyük görüyorlar, yoksa bize asla boyun eğmezlerdi. Tam da bu nedenden ötürü, oy hakkını kazandığınızda bile birşeyler yapacağınızdan kuşku duyuyorum.”
Annesini küçük yaşta kaybeden, halalarının gözetiminde büyüyen Rachel Vinrace, amcası Richard ve ona “nasıl yaşayacağını” öğreten yengesi Helen’ın eşliğinde, babasına ait Euphrosyne gemisiyle Güney Amerika yolculuğuna çıktığında yirmi dört yaşındadır. Kapalı bir çevrede yetişen, son derece duyarlı ve sorgulayıcı bir kişiliğe sahip Rachel, gemide genç yazar Terence Hewett’le tanışır ve duygusal bir ilişki yaşar.