"Ben artık farklı biriyim, dostlarım beni tanıyamaz. Tarlada mutsuz ve huzursuz olurum. Farklı olduğum için de dostlarım beni dışlar, benden nefret eder. Ben yıldızları gördüm. Ona böyle de."
Babası alemlerde çıplak dans eden genç kadınları ahlaksız bulurdu ama kızları seyreder, alkışlar ve paraya boğarken kendisinin de bu ahlaksızlığa katıldığı aklının ucundan bile geçmezdi.
Alice onu seviyordu. Gerçekten seviyordu. Juan bunun farkındaydı. Buna sırt çevirmek de her babayiğidin harcı değildir. Bu sevginin bir yapısı vardır, bir mimarisi, bunu geride bırakırsanız kendinizden de bir parça koparırsınız.
''(...)Duvarlar, yer kaldıysa, takvimlerle, üzerinde kız resimleri bulunan reklamlarla süslenmişti. Bu kızlar göz alıcı şeylerdi ama, insan biraz da yadırgıyordu: Göğüsleri dolgun, kalça namına bir şey yok...Kimisi sarışın, kimisi esmer, kimi kızıl saçlı ama hepsinde en çok göğüsler gelişmiş; öyle ki, başka dünyadan biri gelse bunları görünce yeryüzü insanlarının üretim uzuvları memelerindeymiş sanırdı.
...Alice Chicoy, yani Juan Chicoy'un karısı, bu göz kamaştırıcı kızların arasında iş görürdü. O geniş kalçalı,sarkık göğüslü bir kadındı, topuklarının üzerinde, arkaya kaykıla kaykıla bir yürüyüşü vardı. Takvimlerdeki kızları, gazoz reklamlarındaki kızları zerre kadar kıskanmazdı.Onlara benzer birtek kız görmemişti, başkalarının da gördüğünü hiç sanmazdı(...)''