Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tilki, Baykuş, Bakire

Yaprak Öz

En Beğenilen Tilki, Baykuş, Bakire Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Tilki, Baykuş, Bakire sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Tilki, Baykuş, Bakire kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uyandığımız andan itibaren yaşadığımızı sanıyoruz. Hayır, aslında yaşamıyoruz. Sadece rüyalarımızda gittiğimiz yerlerde var oluyoruz. Rüya görmeyi seviyorum. En azından onların içine girdiğimde, uyanıkken yaşadıklarımdan kaçabiliyorum...
"Her şey bitti artık. Ama her şey de yeniden başlıyor sanki... İzlediğimiz o berbat giallo filmlerine benzedi hayatımız. Ama artık sakinleşeceğiz, öyle değil mi?"
Reklam
Nasıl bir ülke burası? İstemediği şeylere zorlanan kadınların sığınabileceği güvenli tek bir yer yok.
Bir zamanlar, simsiyah saçları omuzlarından aşağı dökülen, yeşil gözleriyle kendisine bakanları büyüleyen, gülleri, kitapları, rüzgar çanlarını çok seven bir kız varmış. Tilkiler ve baykuşlarla dolu bir evde, insanları imrendirecek kadar güzel giysiler içinde, masallardaki gibi bir hayat yaşarmış. Onu uzaktan tanıyanların gözünde, çok şanslı biriymiş. Oysa bu kızı yakından tanısalar, hiç de şanslı olmadığını, hatta dünyanın en mutsuz insanı seçilebileceğini hemen anlarlarmış. Ancak bu kızı gerçekten tanıyan hiç kimse yokmuş. Hiç kimse... Kız, sonsuz güzellikteki bir gül bahçesinde, yağmur sonrası yaprakları ışıldayan güller gibiymiş ama yapraklarında biriken yağmur damlaları değil, gözyaşlarıymış. Peri masallarındaki kahramanlara benzeyen bu kız, güzelliğini, iyiliğini, masumiyetini her gün biraz daha kaybederek solup sararmış, kış vakti buz tutan güllere dönmüş ve hatıralarda öyle kalmış.
Sayfa 189Kitabı okudu
“Bu gece son. Hoşçakal İstanbul. Hoşçakal gül bahçesi. Bir tek seni sevdim bu evde.”
Sayfa 133 - Maceraperest KitaplarKitabı okudu
“Her şey bitti artık ama her şey de yeniden başlıyor sanki...”
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
"Bir zamanlar, simsiyah saçları omuzlarından aşağı dökülen, yeşil gözleriyle kendisine bakanları büyüleyen, gülleri, kitapları, rüzgar çanlarını çok seven bir kız varmış. Tilkiler ve baykuşlarla dolu bir evde, insanları imrendirecek kadar güzel giysiler içinde, masallardaki gibi bir hayat yaşarmış. Onu uzaktan tanıyanların gözünde, çok şanslı biriymiş. Oysa bu kızı yakından tanısalar, hiç de şanslı olmadığını, hatta dünyanın en mutsuz insanı seçilebileceğini hemen anlarlarmış. Ancak bu kızı gerçekten tanıyan hiç kimse yokmuş. Hiç kimse... Kız, sonsuz güzellikteki bir gül bahçesinde, yağmur sonrası yaprakları ışıldayan güller gibiymiş ama yapraklarında biriken yağmur damlaları değil, gözyaşlarıymış. Peri masallarındaki kahramanlara benzeyen bu kız, güzelliğini, iyiliğini, masumiyetini her gün biraz daha kaybederek solup sararmış, kış vakti buz tutan güllere dönmüş ve hatıralarda öyle kalmış."
Sayfa 189Kitabı okudu
"Nasıl bir ülke burası? İstemediği şeylere zorlanan kadınların sığınabileceği güvenli tek bir yer yok."
Sayfa 136 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
Berk'e göre , vicdan sahibi olmayanların, duyarsız davranarak hayatlarını çok kötü bir şekilde etkiledikleri başka insanlarla yeniden karşılaşıp birlikte yaşamaya mahkum edilmesi en mükemmel cezaydı..
..Bazı insanları tanıdığımızı zannetsek de büyük yanılgılara kapılabileceğimizi, kendisini hep koruması gerektiğini aklından çıkarmamış olacak.
29 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.