TILSIMLIPRENSES;
Konudan bahsetmek istersem. Külkedisi masalının, Tılsımlı Prenses’e dönüştürülmüş halini okuyoruz. Bir çok şey aynı ama farklı bir havayla anlatılıyor. Yine üvey anne ve kız kardeşler var, yine uzaklara giden bir baba, bir peri ama bu hikayede külkedisinde olmayan elfler, devler ile bir çok hayal ürünü karakter var. Bol sihirli, azıcık maceralı bir kitaptı.
•••
Canım Ella’ya; manyak bir Peri tarafından verilen, Peri’ye göre muhteşem bir hediye olan fakat lanet denilecek kadar kötü bir hediye olan tılsımla iğrenç bir hayat yaşamaya mahkum bırakıldığında içimde bir sinir bir burukluk baş gösterdi. Bazı yerlerde sinirlerim bozula bozula okuduğum bir kitaptı. Annesi öldüğünde biraz gözlerim dolmuş olabilir. Babasından, üvey annesinden, üvey kız kardeşlerinden nefret ettiğimi söylemek istiyorum. Zaten büyük üvey kardeşi bütün emirleri yerine getirdiğini fark edince elinden geldiğince kendi lehine kullandığı için ona daha da sinir kaptım. Peri vaftiz annesi çok şirin bir kadındı, sürekli yanında olan bir insandı. Böyle bol sinir olduğum bir kitaptı ama sonu istediğim gibi bitti. Ella’nın azmini, cesaretini sevdim. Güçlü bir kız olmak istiyordu ama lanet karşısında ancak 5-6 saniye durabiliyordu. Lanetten kurtulmak için ona bu hediyeyi(!) veren Peri’yi bulmak için bir maceraya atılıyor. Ella lanetten kurtulmak için atıldığı maceradan mutlu ayrılacak mı yoksa sonsuza dek insanlara kölelik mi yapacak? Sorularımız cevabı kitapta... Sevgilerimle