Hayatın ne kadar berbatsa gerçeğe, varoluşun o sert özüne o kadar yakınsındır; insanın babasını on ikinci doğum gününden altı hafta sonra kaybetmesinden daha kötü bir şey olabilir mi?
Eksik olan binlerce ayrıntı vardı. Binlercesi de karmakarışıktı, ama Kemik Bey, Willy’nin dünyasının ne yöne gittiğini hissedebiliyor, biçiminin ne olduğu ne olmadığı konusunda bir şeyler sezebiliyordu.
Henry, Kemik Bey'e sevginin ölçülebilen bir madde olmadığını kanıtladı. Bir yerlerde her zaman sevgi bulunabilirdi, bir sevgiyi yitirmek demek bir başkasını bulamayacaksın anlamına gelmiyordu.