Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh

Fyodor Dostoyevski
8.3/10
94 Kişi
450
Okunma
2
Beğeni
7,5bin
Görüntülenme
Bu üçlemede Dostoyevski'nin en tuhaf, en taşlamalı ve en şaşırtıcı öykülerini birarada bulacaksınız. Geveze ve kendini beğenmiş bir Rus aydınını yutan bir timsahla tanışacaksınız, (bu tiplemenin günümüzde bile varlığını sürdürdüğünü bilmek herhalde Dostoyevski'yi bile şaşırtırdı!) ardından kendinden ve dünyadan umudu kesmiş, intiharın eşiğine gelmiş genç bir adamın gördüğü akıl almaz düşle yaşadığı 'uyanış'a tanıklık edeceksiniz. Uysal Bir Ruh'ta ise büyük Rus yazarının bir gün gazetede elinde ikonu ile intihar eden bir genç kız üzerine okuduğu bir haberden esinlenerek kaleme aldığı alçak gönüllü ama çarpıcı bir öykü bulacaksınız. Üç öyküde de yazarın birçok romanında ele aldığı bir konuyla -gerçeklikten kopan, insanlığa yabancılaşan ruhun yaşadığı ahlaksal çöküntüyle- karşılaşacaksınız. Ve yine hepsinde, bu büyük yazara özgür bir "iyileşme," "bir kurtuluş kapısı" bulacaksınız.
170 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

170 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı okuyunca aklıma ilk gelen şey Franz Kafka'nın Dönüşüm kitabı oldu. Bu kitap da onun gibi absürd bir durumla başlıyor. Ve Dostoyevski'den mükemmel bir kara mizah karşınıza çıkıyor. Günümüz dünyasının insanlarının siyasete, ekonomiye yani kısacası dünya düzenine dair olan hayat görüşünün, en basit meseleleri bile nasıl işin içinden çıkılmaz hale getirdiğinin bir eleştirisi olarak algıladım ben kitabı. Tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İçinde üç farklı hikayenin bulunduğu güzel bir kitaptı.Bu üç hikayeden en çok hoşuma giden " Gülünç bir adamın düşü" oldu. Üç hikayede de ana karakter "insanlık" kavramından uzaklaştığını farkedip ruhunu anlamlandırmaya çalışıyor. "İnsanlık" kavramı üzerinde okuyucuyu da düşündürmeye iten bu güzel kitabı herkese öneriyorum. Asla pişman olmayacaksınız.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ivan Matveitch, geveze, "ukala", kendini hep ön saflarda görmeye can atan bir devlet memurudur. Günlerin bir günü ailesi, mustakbel damadı ve yakın dostu- Aleksi ile hayvanat çiftliğine giderler. Hayvanat bahçesinde ünlü bir timsah halka sergilenmektedir. Hep önde olmaya can atan Ivan öne geçer, timsahın başını okşamaya başlar ve olanlar olmuştur. İvan, artık timsahın karnında nefes almaktadır... Kitabı başından sonuna kadar Aleksi`nin dilinden okuyorsunuz. Onun arkadaşı için baş vurduğu kurtarma operasyonların da şahidi olacaksınız. Yüksek mevkilere başvurur, arkadaşının karısı ile ilgilenir, timsahın karnını bile dostu aç kalmasın diye doyurur. Neyse, kitabı sonuna kadar anlatmayacağım tabii :) Ama, kitap yine bir Dostoyevski kalitesi ile karşınızda. E bu bile okumanız için sebep teşkil etmez mi? :) Kitabın ana konularından biri: nankörlük diyeyim siz sonunu anlayın :) Okumanızı yine tavsiye ederim. Keyifli okumalar...
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
Kara Mizah Dostoyevski
"Hikâyeye adını veren timsah ile iktidarı sembolize eden Dostoyevski, “kocaman bir boş çuval” olarak gördüğü timsah için “yalnızca keskin dişlerle donatılmış kocaman bir ağız; ağızdan sonra da kocaman, uzun bir kuyruk” der ve ekler: “İşte hepsi bu aslında.” En önemli özelliği “insanları yutmak” olan timsahın bunu gerçekleştirebilmesi için
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
8/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Dostoyevski'nin Timsah isimli kitabında üç uzun öykü var. Timsah ve Uysal Bir Ruh isimli hikâyeler Deniz Canefe, Gülünç Bir Adamın Düşü ise Diren Yardımlı tarafından dilimize çevrilmiş. Kitaba adını veren ilk öyküde bir timsah tarafından yutulan ve buna rağmen hâlâ canlı olan kendini beğenmiş ve aydın geçinen bir adamın trajikomik hikâyesi anlatılıyor. Hikâyede imgeleme yeteneğini kıyasıya kullanan yazar, yabancı sermaye, aydın sınıfı, burjuva takımı ve halk arasındaki ilişkiyi oldukça çarpıcı bir şekilde ele alıyor. Gülünç Bir Adamın Düşü isimli ikinci öyküde, nihilizmin uçlarında gezen ve intihar etmeye niyetli bir gencin, küçük bir kız çocuğunun kendisinden yardım istemesiyle tüm düşünceleri alt üst olur ve olağanüstü denilebilecek bir düş görür. Kitaptaki en dikkat çekici hikâye bu oldu benim için. Özellikle felsefi mesajlar ve muhteşem anlatımıyla harika bir esere imza atmış Dostoyevski. Uysal Bir Ruh ise daha önce okuduğum ve Uysal Kız ismiyle yayımlanmış bir novellası yazarın. 16 yaşındaki kimsesiz bir kızın; çaresizliğinden yararlanarak, onunla evlenip mutsuz bir hayata mahkum eden 41 yaşındaki rehincilikle geçimini sağlayan anlatıcının ruhsuzluğu ve vurdumduymazlığı sonucunda intihara sürüklenmesini duygularımız darmadağın olarak okuyoruz bu hikâyede. Dostoyevski'nin, ruh çözümlemeleri ve psikolojik tahlilleriyle bir kez daha kendisine hayran bırakan birbirinden bağımsız üç öyküden oluşan Timsah adlı yapıtı, büyük bir beğeniyle okuyacağınıza emin olabilirsiniz.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Timsah
Merhaba... Timsah Dostoyevski’nin 1860’ta bir hayli fantastik kıvamda yazdığı uzun öyküsü. Bilindik Dostoyevski tarzından çok daha farklı bir çizgisi var Timsah’ın ancak tamamlanmış bir öykü değil. Devlet memuru İvan, yıllardır hayalini kurduğu dünya turuna çıkmak için para biriktirir. Tura çıkmadan bir gün önce karısı, kızı, kızının talibi ve arkadaşıyla beraber gezmeye çıkarlar. O sırada sergilenmesi için şehre getirilmiş canlı timsahı görmeye giderler. Olanlar olur ve meraklı İvan kendini timsahın midesinde bulur birdenbire. Timsahın midesinde dışarıda olup bitenleri duyabiliyordur İvan ve aslında halinden pek de şikâyetçi değildir. Büyük ilgi çeken bu olay sayesinde herkes karnında İvan olan timsahı görmeye gelir. İvan artık ünlüdür… Yabancılaşma, gerçeklikten kopuş, içerden dışarıya bakma gibi birçok durumu sorgulayabiliriz Timsah ve İvan sayesinde; hem de o inceden, estetik kara mizah penceresinden.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
7/10 puan verdi
bence insan hayatının ne kadar degersiz oldugunu, ülke sisteminin ne kadar brogratik engeller cıkardıgını, yöneticilerin ne kadar bencil oldugunu, ailesinin bile ne kadar yaramaz oldugu iyi insanların nasıl iyilik için ugraştıklarını, ve sonunda en kötü onların oldugunu anlatıyor bu kitap
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
6/10 puan verdi
Dostoyevski öz xatirələ­rində qeyd edir ki, 1864-cü ildə bir alman Pasajda pulla timsah nümayiş etdirirmiş, bunu eşidən yazıçı, Qoqolun “Burun” povesti ruhunda satirik-fantastik bir əsər yazmaq fikrinə düşür. Hekayədə yer alan ironiya liberal əhval-ruhiyyədə olan siyasi dairələrə ünvanlanır – müxtəlif jurnalların səhifələrində Dostoyevskinin onlarla ciddi polemikalar apardığı məlumdur. Hekayədə məmur İvan Matveyevi timsah udur. Ətrafdakıların təəccüblənməsinə baxmayaraq, Matveyev nəinki sağ qalır, hətta düşdüyü vəziyyətdən məmnun olur. Bu halı ilə başqalarının diqqətini çəkdiyini görən məmur timsahın qarnında özüyçün maraqlı gələcək ideyalarını qurur... Hekayənin sonunda Dostoyevskinin incə xatırlatması ilə palto (шинел) sözünü işlətməsi diqqətimdən yayınmadı, böyük müəllimi Qoqola işarə edib. Xoş mütaliələr :)
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma
170 syf.
·
Puan vermedi
Uysal Bir Ruh ise daha önce okuduğum ve Uysal Kız ismiyle yayımlanmış bir novellası yazarın. 16 yaşındaki kimsesiz bir kızın; çaresizliğinden yararlanarak, onunla evlenip mutsuz bir hayata mahkum eden 41 yaşındaki rehincilikle geçimini sağlayan anlatıcının ruhsuzluğu ve vurdumduymazlığı sonucunda intihara sürüklenmesini duygularımız darmadağın olarak okuyoruz bu hikâyede. Dostoyevski'nin, ruh çözümlemeleri ve psikolojik tahlilleriyle bir kez daha kendisine hayran bırakan birbirinden bağımsız üç öyküden oluşan Timsah adlı yapıtı, büyük bir beğeniyle okuyacağınıza emin olabilirsiniz.
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir Ruh
Timsah - Gülünç Bir Adamın Düşü - Uysal Bir RuhFyodor Dostoyevski · Sosyal Yayınları · 2002450 okunma

Yazar Hakkında

Fyodor Dostoyevski
Fyodor DostoyevskiYazar · 137 kitap
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (Rusça: Фёдор Миха́йлович Достое́вский) (d: 11 Kasım 1821, Moskova - ö: 9 Şubat 1881, Sankt Petersburg), Rus roman yazarı. Dostoyevski, Mikhail ve Maria Dostoyevski'nin oğlu olarak 11 Kasım 1821 tarihinde Moskova'da doğdu. Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Babası Mikhail, askeri cerrahlıktan emekli olduktan sonra Mariinsky Hastanesi'nde yoksullara hizmet etmeye başladı. Hastane, Moskova'nın en kötü yerlerinden birinde bulunuyordu. Dostoyevski de bu hastane de doğdu. Mikhail, alkole bağımlıydı ve evini sıkı disiplin ile yönetiyordu. Çok kolay sinirlenebiliyordu. Dostoyevski'nin annesi Maria ise bir tüccar kızıydı. Dostoyevski, çocukluğunu çoğu zaman sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında geçirdi. Babasının çalıştığı hastaneden bulunan hastalar ile vakit geçirmeyi ve onların hikâyelerini dinlemeyi çok seven Dostoyevski, ilköğrenimini Moskova'da yaptı. Annesi tüberküloz hastalığı yüzünden öldüğü zaman, sert disipliniyle tanınan Petersburg Mühendis Okulu'na gönderildi. Arkadaşlarının, sinirli ve aşırı duyarlı bir yapıya sahip olduğu için "Ateş Fedya" lakabını verdikleri Dostoyevski, Petersburg'ta zamanını kitap okuyarak, düşüncelere dalarak ya da kardeşi Mihail ile söyleşerek geçirdi. Babasının 1839'daki ani ölümünü burada öğrendi. Okulu başarıyla bitirdikten sonra İstihkâm Müdürlüğü'ne girdi. Bir yıl sonra istifa ederek buradan ayrıldı. Ordudan ayrıldıktan sonra edebiyata yönelen Dostoyevski'nin ilk kitabı İnsancıklar, 1846 yılında yayımlandı. Bu eserinin ardından yazdığı kitaplarla beklediği başarıya ulaşamayan Dostoyevski'nin umudu kırıldı ve politikayla ilgilenmeye başladı. 1849 yılında devlet aleyhindeki bir komploya karıştığı iddiası ile tutuklandı. On ay hapishanede kalan Dostoyevski, kurşuna dizilmek üzereyken diğer sekiz tutuklu arkadaşı ile affedildi. Cezası dört yıl kürek, dört yıl da adî hapse dönüştürüldü. Cezasını çekmesi için Sibirya'da bulunan Omsk Cezaevi'ne gönderildi. Burada geçirdiği dört yılın ardından er rütbesi ile hizmete verildi. Subaylığa kadar yükseldi. 1857 yılında Maria Dmitrievna Isayeva ile evlendi. Beş yıl boyunca görev yapan Dostoyevski, 1859 yılında özgür bırakıldı ve Petersburg'a yerleşti. Petersburg'a döndükten sonra Ezilenler (1861) ve Ölüler Evinden Anılar (1862) adlı eserleri yazdı. Kardeşiyle birlikte iki dergi çıkardı. 1862'de arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar bağımlılığı yüzünden maddi açıdan darlığa düştü. Bu dönemde Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868), Ebedi Koca (1870) ve Ecinniler (1872) gibi eserleri yazdı. Eşinin ölümünden sonra sekreteriyle evlendi. Yeniden borçlandı ve kumarhanelerde gezmeye başladı. Kızının ölümünün ardından büyük bir sarsıntı geçirdi. Delikanlı (1875), Bir Yazarın Günlüğü (1876) ve Karamazov Kardeşler (1879) adlı eserlerinde yazarlık hayatı boyunca konu edindiği temaları yeniden ele aldı. Karamazov Kardeşler adlı yapıtını üç yılda bitiren Dostoyevski, bir ciğer kanamasıyla yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dünya edebiyatını en çok etkileyen ve en çok okunan yazarlardan biri olan Dostoyevski'nin eserleri birçok 20. yüzyıl düşünürünün fikirlerini derinden etkiledi. İlk yazarlık dönemi Ordudan ayrıldıktan sonra kurgusal roman yazmaya başladı. Dostoyevski'nin ilk kitabı olan İnsancıklar (Bednye Lyudi) ilk olarak 1846 yılında yayımlandı. Dostoyevski, toplumunu acımasız kurallarında yaşlı bir adamın öksüz bir kıza duyduğu sevdayı iç dünyasındaki derin çatışmalarla işledi. Halkın sıcak ilgisiyle karşılanan bu kitap, eleştirmenlerden de övgüler aldı. Ünlü eleştirmen Belinski, romanı okuduktan sonra Dostoyevski'ye gelecekte büyük bir yazar olacağına dair övgü dolu sözler söyledi. Şair Nikolay Neksarov, Dostoyevski hakkında "Yeni bir Gogol doğdu" diye konuştu. Yazarlıkta ün sağladıktan sonra 1846 yılında Gogol esintileri bulunan kitabı Öteki (Dvoynik) yayımlandı. Yazar bu romanda, kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma halinde bulunan bir memurun hikâyesini anlattı. Bu romanda ele aldığı çift kişilik temasını daha sonra bazı romanlarında kullansa da roman, Belinsky dahil hiçbir eleştirmence beğenilmedi. Eleştirmenler romanı sıkıcı buldu ve alay etti. 1847 yılında ise Ev Sahibesi (Hozyayka) isimli romanı yayımlandı. Dostoyevski bu eseri ile de beklediği övgülerin aksine olumsuz eleştiriler aldı. Dostoyevski, ruhsal çöküntüye düştü ve üzüntüden hasta oldu. Ancak yazarlığı bırakmayan Dostoyevski, 1848 senesinde Beyaz Geceler (Belıye Noçi) ve Bir Yufka Yürekli (Slaboye Serdtse) adlı kitapları yayımlattı. Bir Yufka Yürekli, yazara itibarını yeniden kazandırsa da beklediği başarıyı elde edemeyen Dostoyevski'nin umudunu kırdı. Yazarlıkta umudunu kırılan Dostoyevski, politikayla ilgilenmeye başladı ve genç liberallerin (Tetrashevski) grubuna girdi. İkinci yazarlık dönemi 1859'da ordudan terhis edilerek Moskova dışında küçük bir yerde kalmaya zorlanan Dostoyevski, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Petersburg'a döndü. Kardeşi Mihail ve arkadaşı N.N. Strahov ile birlikte Vremya (Zaman) ve sonra da Epoha (Dönem) adlı dergileri hazırladı. Bu dergilerde Slavcı düşünceyi savunduğunu belirten yazılar yazdı. Ezilenler (Unijenniye i Oskorblyonniye) ve Ölü Evinden Anılar (Zapiski iz Mertvogo Doma) ile kendinden söz ettirdi. 1863 yılında arzuladığı Avrupa seyahatini gerçekleştirdi. Sara nöbetleri ve kumar borçları yüzünden sıkıntıya düşen ve yayımcılardan yazmadığı romanların avanslarını alarak yaşayan Dostoyevski, Yeraltından Notlar adlı yapıtı 1864 yılında yayımlandı. Romanda bir zihnin derinliklerine indi. Suç ve Ceza (Prestuplenie i Nakazanie) ve Kumarbaz(İgrok) adlı yapıtları 1866 yılında yayımlandı. Dostoyevski, Suç ve Ceza'yı 1858 yılında Semipalatinsk'te bulunduğu zaman Roussky Slovo dergisi için uzun bir hikâye olarak tasarlamıştı. Bunun nedeni, Sibirya'dan ayrılana dek roman yazmama kararı almasıydı. Dostoyevski, kardeşi Mihail'e gönderdiği bir mektupta kitap hakkında: “ ...Konusu gerçekten çok güzel. Kahramana gelince, bugüne kadar hiç denenmemiş bir kişi. Ama bugünün Rusyasına bakacak olursak, böyle bir kişi karşımıza sık sık çıkmaktadır. Bu sonuca halkın kafasını yeni fikirleri anlayarak vardım. Öyle hissediyorum ki, yeni fikirler ve görüşlerle döndüğüm zaman, romanımı genişletmekte başarılı olacağım. Kişi aceleye gelmemelidir dostum. Ve insan iyi olanın dışında hiçbir şey yapmamalıdır... ” diye yazdı. Dostoyevski, bu eserinde bir Rus aydını olan Raskolnikov'un kendi doğrusu adına işlediği cinayetleri ve vicdanıyla hesaplaşmasını konu edindi. Yazar, küçük bir otel odasında ve kötü bir ekonomik durumla yazdığı Suç ve Ceza'yı 1866 yılında tamamlamıştı. Dostoyevski'nin yazdığı Budala (Idiot) eseri 1866, Ebedi Koca (Veçnıy Muj) 1870, Ecinniler (Besı) 1872 yılında yayımlandı. Bütün bu başyapıtlar birbirinin izledi. Karısı öldükten sonra sekreteri Anna Grigoriyevna Snitkina ile evlendi. Yeniden borçlanan ve kumaranelerde dolaşmaya başlayan Dostoyevski, bir kız çocuk sahibi oldu. Ancak kızı fazla yaşayamadı ve doğduktan kısa süre sonra öldü. Dostoyevski de bu yüzden büyük bir sarsıntı geçirdi. 1875'te Delikanlı (Podrostok), 1876'da Bir Yazarın Günlüğü (Dnevnik Pisatelya)[ ve 1879'da Karamazov Kardeşler (Bratya Karamazovi) adlı romanları yayımlandı. Hayatı boyunca eserlerinde işlediği temaları yeniden ele aldığı, insan duygularının derinliğine inen eserler yazan Dostoyevski, Karamazov Kardeşler'de Ivan ve Alyosha Karamazov adlı karakterler için filozof Vladimir Sergeyevich Solovyov'dan ilham aldı. Zosima ve Alyosha'nın öne çıkacağı Bir Büyük Günahkarın Yaşamı adlı eseri tamamlayamadı. 1881 yılının Ocak ayında bir ciğer kanaması geçirerek yatağa düştü ve 9 Şubat 1881 tarihinde öldü. Dostoyevski için yapılan cenaze töreninde yaklaşık otuz bin kişi tabutunun arkasında yürüdü. Dostoyevski, beğeniyle karşılanan ilk romanı İnsancıklar'dan sonra yazdığı Öteki ve Ev Sahibesi ile olumsuz yorumlar aldı ve depresyona girdi. Ancak yazar, kendisini ruhsal çöküntüye götüren düşüncelerden uzaklaşmayı bildi. Dış dünyadan kopan zihninin parçalanışını kendi çözen yazarın eserlerindeki ruhbilimsel açıdan en zengin tema da çift kişilik temasıdır. Kendini ortadan kaldırmaya çalışan benzeriyle sürekli çatışma hali içerisinde bulunan bir memuru anlattığı Öteki adlı yapıtında daha sonra da işleyeceği bir tema olan çift kişilik temasını işlemişti. Ellili yaşlarında içine bazen bir karamsarlık ve ağırlık çöken Dostoyevski, bu durumu ikinci eşi Anna Grigoriyevna Snitkina’ya "Sanki bir suç işlemişim gibi bir çeşit sebepsiz hüzün ve keder içindeyim" diye açıklamıştı. Ecinniler'de Stavrogin'i bir çocuğa tecavüz ettirmiş olması yüzünden de kendini hep suçlamıştı. Dostoyevski kendi çocukluğunda, annesine acı çektirmesinden, sürekli sarhoş olmasından ve hizmetkârlara kötü davranmasından dolayı babasından nefret ediyordu. Eserlerinde kullandığı, kaderine boyun eğen ve uysal kadın örneğini kendi evinde; annesinde gördü. Kadının alttan alması, erkeği daha da kızdırmaktan başka bir işe yaramayacağını görmüştü. Çok duyarlı biri olan Dostoyevski, bu yüzden babasına kin besliyordu. Babasının ölümünü haber aldığında, "Babamın ölümünde benim hiçbir suçum yok, ama bu öldürmenin kefaretini ödemeye hazırım, çünkü içimden onu öldürmek geçiyordu" diyerek Karamazov Kardeşler adlı romanında yer alan Dimitri Karamazov'un tepkisinin benzerini gösterdi. Dostoyevski, babasının ölümünü istediğini düşünerek depresyona girdi. Bazı yazarlara göre de ilk sara nöbetlerine de bu düşünce sebep oldu. Sigmund Freud ve birçok psikanalizci, babaya duyulan bu nefrete ve bunu izleyen suçluluk düşüncesine dayanarak Dostoyevski'nin hastalığının sinirsel kökenli olduğunun ortaya çıkardı. Andre Gide, Ezilenler adlı romanın, aşağılanışın insanı cehennemlik ettiği, alçakgönüllüğünse kutsallaştırdığı fikriyle dolu olduğunu söylemişti. George Steiner ise Charles Dickensvari bir havanın olduğunu söylediği Ezilenler'de bulunan temanın Ebedî Koca'da, Ecinniler'de ve Karamozov Kardeşler'da da yer aldığını söyledi. Nicholas Berdyaev, Dostoyevski'nin bütün yaratıcı gücünü insana ve insanın kaderi temasına adadığını, bunun da onu ölümsüz kılmaya yettiğini belirtti. Devlet aleyhinde bir komploya katıldığı iddiası ile tutuklandıktan sonra sekiz ay hapisanede kalan Dostoyevski, suç ve ceza kavramlarıyla en yoğun şekilde burada karşılaştı. İdam edilmek üzereyken affedildi. Cezası dört yıl kürek ve altı yıl adî hapse dönüştürüldü. Dört yılın sonunda er rütbesi ile kışlaya verildi ve 1859 yılında terhis edildi. Suç ve Ceza adlı eserini 1858 yılında oluşturmaya başladı. Bu eserinde ahlak kavramını ve siyaseti harmanladı. Dostoyevski, bu romanda sadece Rus halkını değil, tüm insanlığı tehdit eden bir kısır döngüden kurtulmanın gerçekleşebileceğini vurguladı. Yazar, John Stuart Mill'in ekonomik refah için bireysel bencilleşmeyi öneren kuramını Semyon Zaharoviç Marmeladov'un ağzından eleştirdi. Dostoyevski, düşünce ve sanat deneyimini sürekli olarak arttırdı. Tanrı'dan, ateizmden, kötülükten, özgürlükten söz eden roman karakterleri, gerçekte aynı bilincin farklı anları gibidir. Bu karakterler aracılığıyla Dostoyevski, cinleri ruhundan uzaklaştırır. Bakış açısı değişmekle beraber eserleri, gerçeğin hep aynı çoşkulu ve acı veren arayışı içerisindedir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.