merdivende ayak sesleri
İçimin kapıları açılıyor her seferinde
Kimse yok, kimse yok, kimse yok ki,
yalnızlıkta seslerin birbirine ne çok benzediğini ayrılıklar öğretti bana
sesi taşan radyo, biri kızartma yapmış, erken bırakılmış çöp torbaları, bazen silinmiş basamaklarda ıslak bez kokusu
yanılmaların ne demek olduğunu da ayrılıklardan öğrendim
zaman gözlerimi değiştirdikten sonra
bir yabancı gibi gördüm
mutsuzluktan bir türlü büyümeyen çocukluğumu
her yıl bütünlemeye kaldığım o uzun yazlar bile öğretemezken bana
çok sonra yazılır
içinde yaşadığın günlerin şiiri
belleği vardır yaraların
kapandıktan sonra da işleyen
hatta aynı kalmayan kişileri
sökülmüş zamana gönderen
zarfı açar ya da kaparken
adres yanıltmasın sizi
kendinden bile taşınır insan
ne sokağın kalbi, ne kalbin evi
yalnızca şiir kendini seyrediyor şimdi
Artık burada oturmuyor bu şiiri yazan
hiçbir geçen tartılmaz kalanla
neyin kaldığını çoğu kez kendi de bilmezken insan
kimse kimse kimse
sahi kimse
ya da hiç kimse
söylediklerimden çok
sustuklarım
seçtiklerimden çok
reddedilmek için
ne kadar varsam
o kadar kimseyim kendime...