Timurlular Zamanında Hindistan Türk İmparatorluğu
Ömer Halis BıyıktaySözler ve Alıntılar
Babürün askeri dehası ve kumanda etmek san'atinin yüceliği önünde hayran olmamak mümkün değildir. O aylarca yollardan gelinmiş ve bambaşka ahval ve şerait içine düşülmüş olduğu halde dahi mevcudu onbeş bini doldurmıyan ordusiyle koca Afgan ordusunu en san'atli ve kat'î suretle yenmiş ve mahveylemistir.
Sayfa 46 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Batan ve batmağa başlıyan bir hükûmet başka bir devletin yardımı olmadıkça mülkü genişletemez.
Sayfa 96 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Fakat bir devlet reisinde aranan şahsî cesaret değil, siyasal tedbirlere uyan irade kuvveti olması lâzımdır.
Sayfa 60 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Onun çok sevdiği milleti olan Türklük ve Türklerdi. Bu mevzu üzerinde daima iftihar duyar ve övünürdü.
Sayfa 46 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Ruhunu kendi dilini konuşan ilim ve zevk sahiplerinin topluluğunda, neşeli şair ve sanatçıların arasında tutuyordu. Vücudunun sağlığı ve neşesi için ona kışın şiddetli soğuğu, yazın fazla sıcaklığı, ilkbaharın serinliği ve güzel tatlı havası, çayırlar, dağların akarsuları, bahçelerin gölgelikleri, meyveleri lazımdı. Yabancı Hint ona bir sürgün ve sömürge gibi geldi.
Ekber, en ziyade muvaffak olduğu teşebbüsü olarak ancak bir Allah vardır, ve Muhammed onun resulüdür, düsturu yerine ancak Allah vardır, ve imparator, onun vekilidir, düstürunu ikame etmek suretiyle islâmiyet sâhasını genişletmek istemiştir.
Sayfa 86 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
“Burada parlak ilkbahar her gün çiçek açtırır
Ve genç kızlar,
Kadehlere şarap doldurmaya hazırdırlar.
Ey, Babür sunulan güzelliklerden bir defa içilir
Hayat kadehi bir daha senin eline geçmeyecek. “