Kadiz'den Semerkant'a Seyahatler

Timur'un Hayatı&Kadiz'den Semerkant'a Seyahatler

Ruy Gonzalez de Clavijo

Timur'un Hayatı&Kadiz'den Semerkant'a Seyahatler Quotes

You can find Timur'un Hayatı&Kadiz'den Semerkant'a Seyahatler quotes, Timur'un Hayatı&Kadiz'den Semerkant'a Seyahatler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Timur Devrine Umumi Bakış
“(Klaviyo) Semerkand’da sarayları dolaşırken, Timurun yatak odalarını bile gezmiş, ve bunların hepsini tasvir etmiştir. O zaman (Timur) ihtiyar olmasına rağmen, bütün ziyafetlere riyaset ediyor, bazan sabahtan akşama kadar ve geceleri sabahlara kadar eğleniyordu. Timurun Hindistan’dan getirdiği (14) fil, bahçelerde türlü türlü oyunlar yapıyor, ve herkesi eğlendiriyordu.”
Sayfa 13 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
Tatarlar
“Tatarlar, gayet cesur bir millettirler. Hepsi de ata çok iyi binerler. Mükemmel ok ve yay kullanırlar. Tatarlar, bol yemek buldular mı karınlarını lüzumundan fazla doyururlar, bulamadılar mı, süt ve et kafi gelir. Bu suretle uzun müddet ilerler, ekmek yemeden et ve sütle yaşarlar.”
Sayfa 117 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
Reklam
“Timur’un arması, bir müselles(üçgen) teşkil eden üç küçük dairedir... *Klaviyo’nun bahsettiği üçgen Timurun bayrağıdır. Rengi koyu mavi, üçgeni de gridir.”
Sayfa 128 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
“Timur, elini öpmek için uzatmadı. Çünkü âdet değil: Burada büyüklerin elini öpmek ayıptı. Timur, bize evvelâ kralımızın sıhhatini sordu: (Oğlum, İspanya kralı nasıl?) dedi.”
Sayfa 138 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
“Sarayın ortasında, yatak odalarına giden yolun merkezinde altından iki masa duruyordu. Bu dört ayaklı masalar altından dökülmüştü. Her biri beş karış uzunluğunda, üç karış enindeydi. Bunların üzerinde altından yedi sürahi duruyordu. Bunların ikisi inci, zümrüt, firuze ile tarsi olunmuştu. Sürahinin kapağını yakuttandır. Bunların yanında altı altın bardak bulunuyordu. Kadehlerden birinin kenarı inci ile işlenmiş, içi çok güzel renkli ve iki parmak eninde yakut ile tarsi olunmuştu.”
Sayfa 143 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
“Timur, yemek istedikçe, önündeki tabak kaldırılıyor, yeni bir tabak konuyordu. Fakat tabaklar çok büyük ve dolu olduğundan hizmetçiler bunları kaldıramıyor ve yerde sürüklüyorlardı. Timur, et yerken hizmetçiler etleri kesiyorlardı. Bu hizmetçiler büyük tabakların karşısında diz çöküyor ve ellerindeki bıçaklarla etleri kesiyorlardı.”
Sayfa 140 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
Reklam
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.