Vakit kaybı..Dağcılar için güzel olabilir..sürekli betimle yaparak dağları buzları buzulları vadileri anlatmis..Yani dağı tirmanirken hissedilen o heyecan korku vs asla aktarilmamış..düz metin gibi..kitabın arka sözünde övmeye doyamamislar..alakası yok..
Şimdi bunu düşünmüyordu, düşünmek istemiyordu - ama bu duygu ona belli belirsiz eşlik ediyordu. Tıpkı karanlık duyguların en korkuncu gibi: Saatlerin geçip gittiğini hissetmek...
“Neden dağlara tırmanıyorsunuz?"
Sağlık nedeniyle; ama bunun için herhalde başka türden ve daha az masraflı araçlar olsa gerekti. Yükseklik nedeniyle; ama o zaman dağ trenleri, uçaklar ne güne duruyordu? Çünkü bu çok kapsamlı bir spor türüdür, her ne kadar dar bir çevrede ilgi görse de seçkin bir zümre tarafından özel bir takdirle anılır; gerçi bu nispeten daha geçerli bir neden olsa da soruya tam yanıt vermiyordu.
Asıl yanıt şuydu:
Hapishaneden kaçmak için.
Saniyeler saniyeleri kovalıyor, dakikalara dönüşüyordu, zaman nasıl da genişleyebiliyordu böyle! Nasıl katlanacaktı zamana, ne vakit başlayacaktı? Zaman daha hızlı aksın diye geceyi sarsamaz mıydı insan?
Derler ki, insanın artık hiç yeşillik görmeden geçirdiği zaman sanki etrafında günlerce kardan, burdan ve kayadan başka hiç bir şey görmemişçesine çok daha uzun olurmuş.