Derler ki, insanın artık hiç yeşillik görmeden geçirdiği zaman sanki etrafında günlerce kardan, buzdan ve kayadan başka hiçbir şey görmemişçesine çok daha uzun olurmuş.
İsviçreli yazar Ludwig Hohl'ün otobiyagrafik romanı "Tırmanış" ile herkese merhaba.
"Tırmanış" Uzun zamandır okumak istediğim, kapağına ve ismine vurulduğum kitaplardandı. Kısmet bugüneymiş...
Genel olarak zevkle okuduğum ama bazı bölümlerde bir parça sıkıldığımı hissettiğim bir eserdi. Özellikle kitabın başlarındaki yer tasvirleri biraz uzun tutulmuştu. Eh bu tasvirlerin çoğunu da zihmimde hakkıyla canlandıramayınca, okuma keyfim bir parça düştü.
Metnin büyük çoğunluğuna tekinsizlik duygusu hakimdi. Alplere tırmanmakta olan kahramanımızın yaşadığı hem fiziksel hem de duygusal zorluklarla, eyvah şimdi kötü bir şey olacak, eyvah şimdi düşüverecek korkusuyla bitirdim kitabı.
Kendisi de uzman bir dağcı olan yazarımız, bu birikiminin de katkısıyla olsa gerek, pek hoş bir esere imza atmış.
Tırmanış, İsviçreli yazar Ludwig Hohl’un 1926’da yazmaya başladığı ancak 1975’te yayımlattığı bir eser. Üstelik bu eser İsviçre’de dağcılık edebiyatının klasiklerinden biri sayılmaktaymış. Aslında bir solukta okuyacağınız minik bir kitap.
Gençliğinde kendisi de tutukulu bir dağcı olduğu için yazarın bu kitabı aynı zamanda otobiyografik özellikler taşıyor bilgisini paylaşayım. Yazar kendi yaşam öyküsüyle paralellikler gösteren bu kitabında karamsar bir dünya görüşünü yansıtarak; insanın tüm yeteneklerine rağmen kaderinden kaçamayacağını ve başarısızlığa uğrayabilme ihtimalini birbirinden zıt iki karakter ile okuyucaya aktarıyor. Özellikle yeni bir yazar keşfetmek, tırmanış üzerine bir öykü okumak ve bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap arayışındaysanız; Tırmanış tam size göre :)