Hüseyin Topçugil, yarım yüzyıla yakın bir zamandır şiirin emekçiliğini yapıyor. Çoğu şair gibi, ortaokul sıralarında gönül verdiği şiiri şimdilerde de sürdürüyor.
Şairin sanatındaki ana izlek, kardeşlik ve insan emeğine saygı düzleminde gelişiyor. Sanatın, özellikle de şiirin gerek birey, gerekse toplum yaşamında oynadığı rolün yadsınamaz olduğunu vurguluyor. Örneğin bir şiirinde şöyle sesleniyor:
Yön verir yaşama çoğu kez
bir dizeden yayılan aydınlık
şiir bir bengi nehir
yürekten yüreğe yürüyen
Geçmişi değiştiremeyiz, o bizi sürekli izler. Şiir de onun üzerine geleceği bina etmeye çalışır. Şairimiz de bu işlevi yaşama geçirirken, sömürünün de her türüne karşı çıkıyor. gözyaşlarını çiçeğe, türküleri mavzere dönüştürüyor. Irk, dil, din ve etnik ayrılıkların olmadığı bir dünya ile, sınıfların ortadan kalktığı bir toplum özlemiyle yazıyor. Ozanımızın dizelerinde, Beethoven'in 9. Senfonisi, Picasso'nun güverciniyle buluşuyor.
Kulak verdiğiniz bu sesi severek dinleyeceksiniz.