IV
sakinim bütün gece boyunca
başımı değişmeyen düşüme koyunca
laleler kızıllaşır menekşeler morlaşır
sütçü gelmez kapıya vurmaz
gazeteci de öyle bilirim
dünyanın sonu vardır.
nasılsa girdi bu karaşafak aramıza
haydi şimdi ölüm vakti değil aramızda
ölüm ki bir olağan acının anısıdır
şimdi anıya yer yok aramızda
ne güzel uyurduk biz kavgasız gürültüsüz
bir yara bile olsa şuramızda buramızda
sular gibi karışık olan uykumuzda
senin kara gecen paslı benim çocuğum ölü
bir uzun yaşamayı beygirler gibi koştuğumuzda hatırlarsın uzakta koştuğumuzda
sayılara vurdular bizi haydi kalk
yeşilin tadı hani, gölün sevinci nerde şimdi durup dururken
nedir bu gündüzü hızlandıran, geceyi bölen öfke maviyi çağıran kim, kimdir çağıran maviyi
asıl mavi kimi çağırıyor, asıl onun adı ne