Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toplu Eserler 1

H. P. Lovecraft

Toplu Eserler 1 Sözleri ve Alıntıları

Toplu Eserler 1 sözleri ve alıntılarını, Toplu Eserler 1 kitap alıntılarını, Toplu Eserler 1 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müziği dinle. .
"adını kimsenin yüksek sesle söylemeye cüret edemeyeceği iblis sultan Azathoth’un öfkesinden fokur fokur kaynadığı sonsuzluğun merkezindeki karmaşaya doğru yöneldi."
Sayfa 470Kitabı okudu
Kutup topraklarını ardımızda bıraktık ve maddenin ilk defa canlanıp, gezegenin henüz soğumuş kabuğu üzerinde yüzmeye başladığı bilinmez çağlarda, yaşamın ve ölümün, uzayın ve zamanın karanlık ve şeytani güçlerle ittifaklar kurduğu bu tekinsiz ve lanetli ülkeyi geride bıraktığımız için Tanrıya şükrettik.
Reklam
Güney Pasifik’te yeni bir karanın yükselmesiyle çok büyük olaylar başladı. Deniz dibi kentlerinden bazıları taş taş üstünde kalmayacak şekilde yıkıldı; ama felaketler bununla kalmadı. Başka bir ırk-ahtapot biçimli, belki de efsanevi Cthulhu soyundan karada yaşayan bir ırk- evrenin sonsuzluğundan çıkageldi ve Eskiler’i bir süre için tamamen deniz diplerine çekilmeye zorlayan müthiş bir savaş başladı aralarında. Karadaki çok sayıda yerleşim açısından çok büyük bir darbeydi bu. Daha sonra barış yapıldı yeni topraklar Cthulhu soyuna bırakılırken denizler ve eski topraklar Eskiler’e kaldı
“Başka çağlardan bir ses, başka çağların mezarlığına yaraşır.”
Sayfa 254Kitabı okudu
Onlar bu yaşamın yaratıcıları ve köleleştiricileriydiler ve Pnakotic Elyazmaları’yla-Necronomicon’un korku içinde ima ettiği eski korkunç efsanelerin kaynağı olduklarına hiç kuşku yoktu. Onlar, dünyanın henüz genç bir gezegen olduğu dönemde yıldızlardan süzülerek gelen -tözlerini yabancı bir evrimin biçimlendirdiği ve güçleri bu gezegenin yetiştirdiği her şeyden üstün varlıklar olan- “Yüce Eskiler”di.
Delilik Dağları'nda
Şansımızın hep yaver gitmesinde neredeyse tekinsiz bir şeyler vardı.
dost
Reklam
Bu koyu kıvamlı kütlelerin Abdul Alhazred’in korkunç Necronomicon’unda üstü kapalı bir şekilde sözünü ettiği, ama bu Deli Arabın bile, alkaloid içeren bazı bitkileri çiğneyenlerin düşleri dışında yeryüzünde bulunduklarını ileri sürmediği “shoggoth”lar olduğuna hiç kuşku yoktu.
Bu Aralar Sıkça Düşündüğüm..
Şansımızın hep yaver gitmesinde neredeyse tekinsiz bir şeyler vardı.
Bu yer sıradan bir kent olamazdı. Dünya tarihindeki arkaik ve inanılmaz bir dönemin, dış kolları, bildiğimiz hiçbir insan ırkı henüz maymunluktan insanlığa adım atmadan çok önce yer sarsıntılarının karmaşası arasında yok olup gitmiş olan ve en karanlık, en fazla çarpıtılmış efsanelerde belli belirsiz anımsanan bir dönemin ilk çekirdeğini ve merkezini oluşturmuş olmalıydı. Efsanevi Atlantis’in, Lemuria’nın Commoriom’un , Uzuldaroum’un ve Lomar topraklarındaki Olathoe’nin -bırakın dünü- ancak bugün sayılabileceği bir Paleojen büyükkent uzanıyordu burada.. Valusia, R’lyeh , Mnar topraklarındaki Ib ve Arabistan Çölü’nün Adsız Kenti gibi adı fısıltıyla anılan insanlık öncesi küfürlerle eş tutulabilecek bir büyükkent.
Altımızdaki inanılmaz manzaraya aptal aptal bakarken dilimizin ucuna ‘Corona Mundi -Dünyanın Çatısı-’ gibi türlü türlü fantastik deyişler geldi. Bu ölü kutup dünyasını ilk gördüğümden beri sık sık aklıma takılan tekinsiz eski efsaneleri şeytani Leng yaylasını, Mi-Go’yu Himalayalar’ın iğrenç Karadam’mı, insanlık öncesi dönemlere ilişkin imalarla dolu Pnakotic Elyazmalarını, Cthulhu Mezhebi’ni, Necronomicon’u, şekilsiz Tsathoggua ve bu yarı-varlıkla ilişkili şekilsiz yıldız döllerinden daha kötü şeyler üzerine Kuzey ülkelerinin söylenlerini düşündüm yeniden.
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.