Öncelikle Samed Behrengi'den bahsedeceğim. 1922'de Tebriz'de doğdu. İlkokul öğretmeni idi. Zamanının şah yönetimine karşı Masal ve Hikayeler, gazetelerde yazılar yazdı, başkaldırdı. Karşı devrimde susturuldu. 28 yaşında, cesedi Aras Nehrin'de bulundu.
Ne kadar çocuk öyküleri gibi görünse de dünyaya adalet, eşitlik, sevgi, sorgulama, direnme gibi öğütlerde bulunmuş.
Bir günlük düş ve gerçek beni en çok etkileyen öyküsü oldu. Ayrıca bitmesine de üzüldüğüm kitaplardan biri.
Çocukların saflığını masumluğunu o kadar güzel yansıtmış ki.
Şahsen, çocuklar gibi çocukluğumuzda ki saf ve temiz kalabilmek isterdim. Büyümek ve bir takım arzu ve hırsların peşinden kör kütük koşmanın saflığa zarar verdiğine inanıyorum.
En etkileyici yanlarından biri de sürekli üzerinde durduğu eşitlik vurgusu. Kimi çocukların oyuncaklarla oynarken kimi çocukların da acımasızca çalıştırılması ya da buna mahkum olması gerçeği ile karşı karşıyayız. Bir günlük düş ve gerçek öyküsünde beni etkileyen bu durumun anlatılışı oldu. Kader, alın yazısı gibi kavramların safsata olduğu kanısındayım. Çocuklara çocuklarımıza güzel yarınlar bırakmak bizim elimizde, her çocuğun eşit ve özgür şartlarda yaşadığı bir dünya düzenini yaratmak da bizim elimizde.
Geleceğe güzel yarınlar bıraktığımız her çocuğun oyuncaklarla oynayıp eşit şartlarda yaşadığı özgür günlere.
Bu arada Sevgi masalını hepinize okumak istiyorum :)