Eğer bir yerlerde bilime, demokrasiye, barışa aydınlığa aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa, sönmeye hakkın yoktur. Işıyacaksın! Ölüme saniyeler kalmış olsa bile...
Her gün hır gür yerine bazen her iki tarafın da kendine yeni bir yaşam kurma hakkı tanıması çok anlamlıdır. Ancak özellikle bizimki gibi ülkelerde bu kolay olmaz, çünkü çoğu kez boşanma isteği tek taraflıdır, diğer eş ölümüne itiraz eder, tehdit eder, daha da saldırganlaşabilir.
Eli suya girmeyen, nazlı büyütülen, kentli, tuzu kuru ailelerin kızlarında kolay bir yozlaşma olabilir. Televizyon kültürü ile en çok onlar değer yargılarını ve zaman yitirirler.
Cefakâr kadınlarımız, oyun yıllarını, çocukluğu, genç kızlık dönemlerini yaşamak hakları değilmiş gibisine var olmayı sürdürürler ve adeta sürüklenirler ve buna "yazgı" derler! Adı "Kader" olan ne çok kadın vardır bilir misiniz?
Eskiden polis dernekleri vardı, yok ettiler, keşke yeniden olsa. Sivil toplum örgütleri demokrasinin, çağdaşlaşmanın temelidir. Onlarsız bir yere ulaşılmaz. Onları kapana kıstırmak değil kendi geleceğimizle oynamaktır.