Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Olgular, Kavramlar, Kuramlar

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik

Ahmet Zeki Ünal

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik Sözleri ve Alıntıları

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik sözleri ve alıntılarını, Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik kitap alıntılarını, Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınıf bilinci, bir sınıfın üretim ilişkileri içinde kendi üyelerinin rollerinin ve öteki sınıfla ilişkilerinin farkında olması demektir. Marx'a göre bir sınıf tam olarak, sadece insanlar başka sınıflarla çatışan ilişkilerinin farkında olduklarında varolur.
Tabakalaşma, farklı insan gruplaşmaları arasındaki yapılaşmış eşitsizlikler olarak tanımlanabilir.
Reklam
İnsan toplumu, her biri kendine özgü sınıfsal ayrışmalar ve sömürü biçimleri karakterize eden bir dizi tarihsel evreden geçerek gelişen bir şeydir.
"Herkesi korumak soylulara,herkes için dua etmek din adamlarına, herkes için yiyecek üretmek de avama düşen görevdi."
Sınıflar, her birinin kıt kaynakları kontrol etmede sahip oldukları güç derecesine göre tanımlanırlar. Karmaşık sanayi toplumlarında, bir birey birden çok sınıfın üyesi olabilir. Bu nedenle sınıf üyeliğinin çok boyutlu bir olgu olarak görülmesi gerekir (Poloma, 1993: 135). (Lenski)
Lenski sınıf sistemini, "tek bir ölçüte göre sıralanmış sınıflar hiyerarşisi" olarak tanımlar.
Reklam
...yoksulluk bir açıdan mutlak bir yoksulluk değildir, Marx emek gücünün yeniden üretimi için gerekli malların fiyatlarının düşmesinin işçi sınıfının yaşama düzeyinin yükselmesine yol açacağını öngörür. Ancak saray-kulübe benzetmesinin gösterdiği gibi, işçi sınıfının yaşama düzeyinin yükselmesi zenginliğin toplam büyümesinin gerisinde kalır: "Bir ev istediği kadar büyüyebilir, ama eğer yanı başındaki saray aynı hızla, belki daha da hızlı büyüyorsa, küçük evde oturan kimse kendisini gitgide daha rahatsız, mutsuz, huzursuz hissedecektir. Ücretteki bir yükselmenin arkasında üretken sermayenin hızlı artışı yatar. (...) yani işçinin zevkleri çoğalırken, alabileceği sosyal doyum, asla ulaşamayacağı kapitalistin zevklerine oranla azalır" (Durand, 2002: 75).
Kimi zaman, zümreler arasındaki farklılıklar, Hindu sistemindeki kadar katı olmasa da, dinsel inançlara dayanılarak haklı gösterilmekteydi (Giddens, 2000: 258).
Gerek sermayenin gerekse emeğin ayrışması ve dolayısıyla da orta sınıfın genişlemesi Marx tarafından öngörülmemişti. Bu Marx'ın sınıfsal bir devrimin gerçekleşmesi öngörüsünü başarısızlığa götürmede etkili olmuştur. Marx 19. yüzyılda orta sınıfını varlığını kabul etmiş ancak bu sınıfın, daha çok devrim zamanı geldiğinde burjuvaziyle savaşan proletaryaya katılacağını düşünmüştü. Marx ayrıca işçiler için sosyal hareketlilikle birlikte giden sendikaları da ön göremedi. Dolayısıyla bu tür sosyal hareketlilik çağdaş kapitalist toplumlarda devrimlerin gerçekleşmesine engel olmaktadır.
Statü ayrımları genellikle sınıf ayrılıklarından bağımsız olarak değişmektedir, çünkü sınıfların asıl yerinin ekonomik düzen içinde olmasına karşılık, statü gruplarının asıl yeri toplumsal düzen, yani onur dağılımının yer aldığı toplumsal alan içindedir (Weber, 1993; 189).
Reklam
Otoriteleri olan gruplar çıkarları doğrultusunda hareket ederler. Dahrendorf (1959: 176) çıkarı açık ve gizli çıkarlar olarak birbirinden ayırır: Gizli çıkarlar, önceden belirlenmiş davranışların bir eğilimini tanımlarlar, açık çıkarlar ise bilinçli olarak aktörlerin eylemini yönlendirirler. Grupların ve organizasyonların yapısını sadece açık çıkarlar kurar, bir grubun ayırt edici özelliği, o anki aidiyet duygusuyla ve en küçük bir organizasyonla belirlenir. Diğer taraftan, aynı birey farklı gruplara bağlı olabilir ve bir yerde elinde bulundurduğu otorite başka bir yerde ona ait değildir. Farklı meşruiyet ve doğaya sahip, ne iki kampa bölünebilen ne de hiyerarşik bir yapıya sahip olabilen sayısız gruplar vardır ki aralarında çok çeşitli çatışmalar söz konusu olabilir. Bununla birlikte, grupların bir çıkar çakışması olduğunda (aynı kişiler ve aynı gruplar tarafından uygulanan otorite), toplumsal sınıf kavramına yaklaşılır. Bu çıkar grupları bir kez kuruldu mu artık yarı-gruplar olmaktan çıkarlar ve toplumsal değişmeye yol açan çatışmalara girerler (Poloma, 1993: 120).
Tabakalaşma, bireylerin, onları dolgun ücretler ve statüyle ödüllendiren ve işlevsel bakımdan asli işleri yerine getirme yeteneklerinin ölçüsüne göre eğitilmelerini belirleyen bir sistemdir. Tabakalaşma, "toplumların, en önemli görevlerin doğru biçimde en yetenekli kişilerce yerine getirilmesini sağlayan" mekanizmasını oluşturmaktadır. Bu açıdan bireyler sosyal yapıda öyle bir şekilde motive edilir ve yerleştirilir ki, bunun kaçınılmaz sonucu sosyal bir eşitsizliğin doğmasıdır. Farklı sosyal tabakalar arasındaki sosyal eşitsizlik, toplumun devamı ve korunması açısından olumlu işlevler görür; ama aynı zamanda, sosyal rol farklılaşmasının olduğu bütün toplumlarda kaçınılmazdır da (Turner 1997: 41).
Bourdieu'ye göre üç toplumsal sınıf söz konusudur: 1. Tahakküm eden ya da üst sınıf. Bu sınıf her türlü sermayeye yeterince sahiptir ve kendisini diğer sınıflardan bilinçli olarak ayırır. Bourdieu onların sınıf bilincine sahip olduğunu söyler. 2. Küçük burjuvazi. Bunlar üst sınıfı taklit ederler. 3. Halk sınıfı. Bunların ekonomik, kültürel ve sosyal sermayeleri zayıftır. Sınıf bilinçleri aşınma eğilimindedir.
Tüm toplumlarda ekonomik olarak gelişmiş olmasından veya hangi siyasi sistemin var olduğundan bağımsız olarak sosyal tabakalaşma vardır. Günümüze kadar toplumsal farklılaşmanın, eşitsizliğin ve tabakalaşmanın bulunmadığı hiçbir toplum görülmemiştir.
Tabakalaşma ve eşitsizlik evrensel birer olgu olmalarına karşın, bunların biçimleri bir toplumdan diğerine göre, sosyal gelişmenin düzeyine, kaynakların kıtlığına, dolayısıyla özel beceri ve yeteneğe duyulan ihtiyaca bağlı olarak değişiklik göstermekledir. Davis ve More'un kuramı, aşağıdaki kısaca dile getirilen önermeleri ileri
108 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.