Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları

Feryal Saygılıgil
Müdahale (!) Fakat cinsel organlara değil, beyinlere müdahale (!)
Genel olarak bir hastalığa sebebiyet vermeseler de bazı durumlarda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Fakat bizim interseksin tibbileştirilmesinden kastımız bu gibi durumlarda yapılan müdahaleler değil, interseks bireyin kendisinden ziyade ailesinin endişelerini gidermek için sadece cinsiyet organlarının görünümünü düzeltmek amacıyla yapılan kozmetik cerrahi müdahalelerdir. Kimi zaman bu müdahaleler üremeyi ve cinsel hazzı engelleyecek şekilde de gerçekleştirilir. Tıbbın intersekslere olan bu bakışı, doğal olduğu varsayılan iki cinsiyetten sadece bir tanesini yakalamaya çalışarak bireyi normalleştirir ve bazen cinselliği de yine heteroseksüel ilişkiye uygun olarak penetrasyon üzerinden tanımlar, buna yönelik "düzeltmeler" yapar. (...) Bu arada cerrahlar için "kız yapmak" "erkek yapmaktan" daha kolay olduğu için bu operasyonların %90'ında cinsiyetin kadın olarak belirlendiğini de eklemeden geçmeyelim... (Holmes, 2011; Şeker, 2011).
Dipnot Yayınları
(...) Butler biyolojik cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin aslında aynı şey olduğunu iddia eder. Bu iddianın ortaya koyduğu şey, anatomik ya da biyolojik olanın doğal olmadığı değildir. (...) Yani toplumsal cinsiyeti belirleyen biyolojik cinsiyet değildir, toplumsalın öncesinde ona neden olan doğal bir beden yoktur. Aksine öncesinde kadın/erkek ikiliği gibi anlayışımız olmasaydı bedensel farklılıklar ikili bir cinsiyet farklılığına göre anlamlandırılmazdı (Butler, 1990: 50-53).
Dipnot Yayınları
Reklam
Öncelikle heteroseksüelliğin normal olan olarak kabulü eşcinselliği dışlar ve marjinalleştirir. Ama aynı zamanda, heteroseksüelliği de son derece sınırlı bir çizgi içerisinde konumlandırır (Erdem: 45). Buna göre Rubin, normal olan cinselliğin heteroseksüel olduğu gibi aynı zamanda evlilik içi, tek eşli, üremeye yönelik bir cinsellik olduğunu ileri sürer. Bu cinsellik ikili ilişkiye dayalı, ev hatta yatak odası ile sınırlandırılmış, erkeklik ve kadınlık dışındaki rollere kapalı ve belirli cinsel pratiklerle üreme odaklı biçimlendirilmiştir (aktaran Erdem: 46).
Sayfa 212 - Dipnot Yayınları
Sizce?
Peki, heteronormatif sistemin normali, "yaşanabilir olan hayatı" hangi ölçütlere göre belirler? Bu ölçütler, mutlak ve değişmez yapılar mıdır? Kaldı ki neden bir normal kategorisine ihtiyaç duyulmaktadır?
Dipnot Yayınları
Beauvoir'ın ünlü "Kadın doğulmaz, kadın olunur." ifadesi toplumsal cinsiyetin bir inşa, bir proje olduğuna gönderme yapar. Aynı zamanda biyolojik cinsiyeti toplumsal cinsiyetten ayırır. Buna göre, biyolojik cinsiyet dişil bedenin olgulara dayanan yönleri, toplumsal cinsiyet ise bu bedenin üstlendiği kültürel anlam ve formlardır. Aslında kadın olan aynı zamanda dişil üreme organına sahip olmak zorunda değildir. (...) Fakat bu durum, toplumsal cinsiyet kavramının üzerinde temellendiği doğal ve sabit bir biyolojik cinsiyet varsayımını tam anlamında yıkmaz. (...) Önemli olan, heteronormatif sistemin getirdiği bu ikili yapının doğal olmadığı ve toplumsal olarak inşa edildiğini göstermektir. Aksi takdirde, doğal bir biyolojik cinsiyet anlayışı toplumsal cinsiyeti bedensel olana indirger (Beauvoir, 1993; Durudoğan, 2006; Butler, 1986; Butler, 2010).
Dipnot Yayınları
İmkânsız Kimlikler
Sadece lezbiyen ve gey bireyler kendi cinslerine arzu duymaları üzerinden eşcinsel kategorisi içerisinde yer alır. Trans ve interseks bireyler ise eşcinsel olmak zorunda değildir. Trans bireyler biyolojik cinsiyetleri ile cinsel kimlikleri arasındaki uyuşmazlık üzerinden, interseks bireyler ise muğlak biyolojik cinsiyetleri ve bu muğlaklığı ortadan kaldırmaya yönelik tıbbileştirme süreçleriyle tanımlanır. Biseksüel bireyler ise her iki cinse arzu duymaları açısından yine sadece eşcinsel kategorisi altında sokamayacağımız daha hareketli, akışkan bir kategoridir.
Sayfa 214 - Dipnot Yayınları
Reklam
Foucault için iktidar, bir itaat ettirme ve bir egemenlik sistemi olarak yukarıdan aşağıya ilerlemez. İktidar her yerdedir, her yerden gelir. Her an, her noktada, iki nokta arasındaki her bağıntıda ürer. İktidar bir kurum, bir yapı, birinin başından sahip olduğu güç değil; belirli bir toplumda sayısız noktadan çıkan ve hareketli ilişkiler içerisinde kendini üreten stratejiler, teknolojiler ve söylemler barındıran bir ağdır.
Sayfa 219 - Dipnot Yayınları
Her normal tanımı sınırlarının dışında kalan bir "anormal" tanımını da beraberinde getirir. Dolayısıyla normalleşme, normalin getirdiği ölçütlere uygun hâle gelme, aynı zamanda dışladığı alanın marjinalleştirilmesi anlamında ikili bir yapı üretir. Normal olan, anormal olmayan, sapkın olmayandır; normal olan kabul edilebilir olandır. Heteronormatif sistemin normali ise heteroseksüelliktir; anormal olan ise homoseksüelliktir (ya da eşcinselliktir).
Sayfa 212 - Dipnot Yayınları
İnterseks aslında birden fazla genetik durumu altında toplayan bir şemsiye terimdir. Çünkü interseks bireyler, farklı cinsiyet organlarına, iç üreme organlarına ve/veya iç salgı bezlerine sahiptirler. Bazen muğlak cinsel organlara sahip oldukları gibi bazen de dişil veya eril olmak üzere tek bir cinsiyete ait olması gerektiği varsayılan fiziksel ve/veya kromozomal özelliklerin tek bir bedende var olduğu örnekler bulunur. Dolayısıyla tek bir interseks beden tanımı yoktur. Ortak özellikleri biyolojileri değil tıbbileştirilme deneyimleridir.
Sayfa 215 - Dipnot Yayınları
Queer teorinin kimlik anlayışı çoklu, çelişkili, parçalı, tutarsız, istikrarsız ve akışkandır. Bu anlamda eşcinsel hareketten farklı olarak biseksüel, interseks ve trans bireylerinki gibi muğlak cinsellikleri de rahatlıkla sorunsallaştırabilir.
Sayfa 223 - Dipnot Yayınları
Reklam
Eşcinsel hareketin özgürlük ve hak mücadeleleri kapsamında yürüttüğü kimlik politikaları, bu bağlamda farklılığa değil benzerliğe vurgu yapar. (...) Bu çerçevede örnek olarak cinsel tercih yerine cinsel yönelimin kullanıma sokulmasını hatırlayabiliriz. Tercih kelimesi, cinsel arzunun nesnesinin değişebilir olduğu anlamına geleceği için genellikle eşcinsel hareket tarafından kullanılmak istenmez. Zira eşcinsellik kişisinin iradesinden bağımsızdır, değiştirilmez ve doğuştan olduğu kabul edilir. Tıpkı heteronormatif sistemin heteroseksüelliği tanımlaması ya da etnisite tanımı gibi...
Sayfa 218 - Dipnot Yayınları
Zira heteroseksüellik kadının penetre edildiği, erkeğin penetre ettiği bir cinsel ilişki olması açısından (Butler, 2014: 28), toplumsal cinsiyeti doğuştan var olan biyolojik özelliklerle belirler. Dolayısıyla heteronormatif düzenin en büyük dayanağı şüphesiz onun biyolojiye yaptığı bu referansla kendini doğal olan olarak ortaya koymasıdır. Bu noktada sorgulanması gereken, doğal addedilen biyolojik cinsiyetin, tarihsel ve kültürel bir inşa olarak toplumsal cinsiyetle olan ilişkisinin ne olduğudur.
Sayfa 213 - Dipnot Yayınları
Öte yandan queer teori sadece heteronormatif düzenin normlarına karşı değil, ister eşcinsel ister heteroseksüel olsun norma ve normalliğe karşıdır. Warner'ın ifade ettiği gibi eleştirisi normale değil, normal davranış fikrinin kendisinedir (Warner, 2013: 172).
Sayfa 224 - Dipnot Yayınları
Queer başta heteroseksüel cinsellik olmak üzere cinselliği de tüm çeşitliliği ve farkıyla tanımayı amaçlar. Zira egemen sistem için cinsellik her zaman için kötü bir şeydir; insanlar aslında birbirinden farklı değildir, hepsi aynı şeyden aynı şekilde zevk alır; eğer farklıysa zaten kötüdür.
Sayfa 222 - Dipnot Yayınları
Queer Teori
Kimliğin bütünlüklü yapısı, en doğal ve en gerçek şey olduğu sorgulanabilir hâle geldiğinde, kimlik politikalarının yerini giderek farklılık politikaları alırken yaşanan bu paradigma değişiminde, liberal ve eşitlikçi teoriler giderek meşruiyetlerini kaybetmiştir. Bu durum queer teorinin ortaya çıkışı için gereken düşünsel ortamı sağlar. Queer teori için belirleyici olan, asimile edici liberal vurgunun yerini farklılık anlayışının almasıdır. Ama bu durum queere özgü değil genel olarak post-yapısalcılığın bir karakteristiği olarak post-kolonyalizm ve feminizm tartışmalarında da etkili olmuştur.
Sayfa 221 - Dipnot Yayınları