Bu kitapla birlikte Saramago'nun külliyatı bitmiş oldu (Çocuk öyküleri dışında).
Kitap için yorum yazmak yerine Saramago için bir şeyler yazmayı uygun görüyorum.
Bir düşünür, bir filozof, yüreği sevgi dolu, dünya üzerindeki tüm insanları kucaklayan, sıkı bir savaş düşmanı, barış hasretlisi, dahi derecesinde kafası çalışan, aşka (Pilar'ına) düşkün büyük bir yazarla tanışmış ve sohbet etmiş gibi hissediyorum.
Daha ilk kitabında (çatıdaki pencerede) nasıl bir edebi dahi olduğunu, son kitabına (mızraklar mızraklar, tüfekler, tüfekler) kadar ezilene, haksızlığa uğrayana, fakire, aça nasıl omuz verdiğini, diktatörlüğe, haksız ve acımasız otoriteye nasıl baş kaldırdığını tüm dünyayı sevgi ile nasıl kucakladığını saygı ve hayranlıkla izledim. Yazım tarzındaki ve noktalama işaretleri kullanımında kendine haslığındaki o bilinene itiraz edişine tanık oldum.
Ölümsüz Saramago önünde saygı ile eğiliyorum. Körlük filminin galasındaki akıttığın göz yaşlarını ben de yanında olup silmek isterdim.
Saramago'nun Pilar'a aşkı gibi aşık olun.
İyi okumalar dilerim.