İlk kitaptan sonra bu kez Anadolu’da bir çok uygarlığın beşiği olan Çorum’dayız. Kahramanımız Defne Kaman kitabın başında yine ortadan kaybolmuştur. Çorum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü rehberlerinden biri olan Kemal Yürüklü, Çorum Valisi’yle Defne’nin kaybolmasıyla ilgili konuşmaktadır. Defne’yle tanışıklığı yıllar öncesine dayanır ve bu geçmişi kitap ilerledikçe öğreniriz. Oğlu Karaca bir bilgisayar dahisi ve hacker’dır ve bu özelliği kitap ilerledikçe çok işe yarayacaktır.
Vali oldukça aydın ve açık fikirli biridir. Defne’nin kaybolmasını araştıran Emniyet Müdürü ise katı ve tutucu bir insandır, hatta sezaryene karşı olduğu için hamile kızının hayatını bile tehlikeye atar.
Defne bölgede aktif olarak yapılan defineciliğe karşı yazdığı yazılardan dolayı tehdit almaktadır. Defne kaybolduğunda geriye kalan Toprak Kitabı (ailesi tarafından kuşaklardır korunan ve kadim bilgiler içeren, her kuşakta da yeni bilgilerle yenilenen bir defter) akıbeti ile ilgili ipuçları verecektir belki de (İlk romanda yeterince vurgulanmayan Su kitabından sonra Toprak Kitabı’nın önemi vurgulanıyor öyküde).
Buket Uzuner bu romanda hem Şamanlık geleneğinin hem de Hitit efsanelerinin ayrıntılarına giriyor ve bölgemizin bir çok uygarlık ve kadim kültürden edindiği zenginlikleri gözümüzün önüne koyuyor. Ayrıca Su kitabındaki karakterlerden bazıları burada da yer alarak devamlılığı sağlıyor. Polisiye içerik yine çok karmaşık değil ve çözüm polisiye kitaplardaki entrikadan uzak, çok daha basit bir şekilde hallediliyor ama geriye kalan içeriğin zenginliği bu noktayı çok da fazla önemsememize yol açıyor.
