Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kemalist Devrim 7

Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu

Doğu Perinçek

Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu Sözleri ve Alıntıları

Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu sözleri ve alıntılarını, Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu kitap alıntılarını, Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türkiye'de bugün ilericilik, hatta sosyalizm adına, Doğu isyanlarının başında bulunan ağaları, şeyhleri ve seyitleri bayrak edinen tavırlara rastlanıyor.
Sayfa 136 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
''Cumhuriyet Devrimi Kanunları'' adı verilen bütün yasalar, devleti ve toplumu feodal sınıflardan arındırmaya ilişkin düzenlemelerdir ve uygulanmıştır.
Sayfa 11 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşiretler varsa, toplumsal barış yoktur veya tehdit altındadır.
Sayfa 167 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Bu eşyalar içinde en zavallısı insanlar değil midir ? Saban ve çatı cansızdır, hissetmez. Fakat ömrü elli altmış seneyi bulan zavallı insan burada, şeytan adasında müebbet ağır hizmete zincirlenen bir mahkumdan daha sert bir rejime tabidir.
Sayfa 57
Reklam
Dersim bir isyanmıdır, yoksa Kemalist yönetimin bastırma hareketimidir? Her ikisi de doğrudur. Dersim hükümeti, kendi derebeylik düzeninden vazgeçmemiştir; üstelik silahlıdır. Cumhuriyet hükümeti ise oraya kendi düzenini yerleştirme kararındadır. Silahlı güce kumanda eden merkezi otorite ile yerel derebeylik otoritesinin çarpışması kaçınılmazdı ve olmuştur. Örneğin Dersim'de Seyit Rıza, 230 köye hükmetmektedir. Reisler, bu topraklardan geçenlerden ''toprak bastı'' parası almaktadır. Seyit Rıza'nın hükümranlık alanı, Batı illerine kadar uzanmaktadır. Kendisinin ''Maliye Nazırı'' İstanbul'a giderek her yıl Kürtlerden cizye toplamaktadır. Bu vergiyi ödemeyenlerin Dersim'deki ailesi baskılara uğramaktadır.
Sayfa 58 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
''Şeyhlik'' ve ''seyitlik'' gibi dinsel kurumlar aracılığıyla yürütülen sömürü ve baskılar da, Kemalist yönetimin hedefi olmuştur. Bunlar kendilerini peygamber soyundan veya cennet ile müjdelenen on kişiden birinin soyuna mensup olduklarını aşiretlerine inandırmışlardır. Şeyhlik ve seyitlik, bütün Doğu ve Güneydoğu'da halktan ürün olarak veya para olarak vergi toplama, armağan alma, angarya yaptırma yetkisi sağlamaktadır. Dersim'in baş belası seyittir. Seyit Dersim'in her şeyini sömürür.
Sayfa 61 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Milli mesele, aynı zamanda feodalizmden kurtulma meselesidir. Kralların ve sultanların tahtlarını deviren, derebeylikleri ortadan kaldıran demokratik devrimler, köylüyü toprağa bağımlılıktan kurtardı, milli piyasayı oluşturdu ve milleti yarattı. Milli devletler bu temelde kuruldu.
Sayfa 17 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Samsun Mebusu Rûşenî Bey ise, çeşitli etnik kökenlerden yurttaşların tek bir millet içinde kaynaştırılması açısından, yasayı "şaheser" olarak niteliyor ve "ülkenin en büyük derdine nester vurulduğunu" dile getiriyordu: "İmparatorluğun yanlış siyaseti yüzünden asırlardır Türk'ü kardeş sayan topluluklar ayrışmışlardır. Carların sıkıştırması sonucu 840 bin Çerkez anavatana gelmiş, fakat Osmanlılar onları kendi dillerinde bırakmış, Memed'i paşa yapıp Çerkez Memet, ötekine Gürcü, berikine Abaza demis, köylerini de Çerkez köyü, Gürcü köyü diye anmıştır. Dünya yüzünde Lazistan yokken, Osmanlılar bir de Lazistan yaratmıştır. (...) Artık tüm Türklerin dili, duygusu, kültürü ve ülküsü bir olacaktır."
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Başka uygarlıkların birikimini alabilmek, dünya uygarlığına katkılarda bulunmasının da şartıdır.
Sayfa 149 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Başka uygarlıkların birikimini alabilmek, dünya uygarlığına katkılarda bulunmanın da şartıdır.
Sayfa 149
Peki biz, niçin okullarımızda Fransız Devrimi"ni, Amerika"nın İstiklal Savaşı"nı ve demokratik devrimini, Sovyet Devrimi ve Çin Devrimi"ni, Hindistan"ın ve Cezayir"in kurtuluş savaşlarını öğretmiyoruz da, gençlerimize devrimlerimize sövmeyi öğretiyoruz.
Sayfa 148
Tarihe baktığımızda Türkiye ne zaman bir gelişme ve yenileşme dönemine girmişse, yayılmacı devletlerin şu ya da bu şekilde büyük güçlükler çıkardıklarını ve sonuç olarak Türkiye"nin gelişmesinin kesintiye uğradığını görürüz. Bu yöndeki son çabalar olan, bazı aşiretlerin cahilliğinden ve yobazlığından yararlanarak onları Kemalistlerin laiklik reformlarına karşı ayaklanmaya kışkırtma girişimleri tam bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Sayfa 43
Atatürk'ün demokratik devrimde köylünün konumunu ve rolünü çok güzel açıklayan şu sözleri, hem ideolojik tavrını yansıtır ve hem de yürektendir. ''Türkiye'nin hakiki sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak ve layık olan köylüdür. Dolayısyla Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin iktisadi siyaseti bu asli gayeyi elde etmeye yöneliktir.'' ''Hakikaten yedi asırdan beri cihanın muhtelif taraflarına sevk ederek, kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna karşılık daima hakaret ve aşağılama ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakarlık ve ihsanlarına karşı nankörlük, küstahlık ve cabbarlıkla uşak menzilesine indirmek istediğimiz bu asli sahibin huzurunda bugün büyük bir utanç ve saygıyla hakiki vaziyetimizi alalım.''
Sayfa 29 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.