“Yüzüne düşen kar taneleri erimiyordu.”
Ölüm ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Cengiz Aytmatov’un kaleminin kuvvetine diyecek hiçbir şey yok. O kadar güçlü bir dili var ki sizi hiç bilmediğiniz bir köyün içine kadar götürebilir. Okurken yaşadım, hâlâ da etkisinden kurtulamadım.
Gelgelelim ki olay örgüsü hep dram, dram, dram… Tolganay bu kadar acıya, kedere rağmen umutla bekledi, bekledi ve bekledi… sonuç: koskocaman HÜSRAN! O kadar içim kıyıldı, o kadar modum düştü ki okurken, Aytmatov’un dili hatrına bitirebildim. Sadece Tolganay değil, okuyucu da olumlu bir gelişme olsun diye beklerken kitap bitiveriyor! Bittiğinde bıraktığı tat: kötü bir duygu hali…