Travnik Günlüğü

İvo Andriç

Travnik Günlüğü Gönderileri

Travnik Günlüğü kitaplarını, Travnik Günlüğü sözleri ve alıntılarını, Travnik Günlüğü yazarlarını, Travnik Günlüğü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elli yıldan fazladır ki, bu adam şu yeryüzünde sürünüyor. Öksürüyor, aksını yor, inliyor, soluyor ve delinmiş bir körük gibi her yanına oflayıp pufluyordu. Anasından doğup da ilk defa olarak döşemeyi bulaştırdığı günden beri çevresini pisletmeye başlamış ve böylece çürüyüp gitmişti. Hayatının yarısını inatçı bir peklik illeti ile uzun süren bir savaş içinde ve öteki yarısını da korkunç bir ishalle, elinde abdest testisi ile yıkanmak için avluda öteye beriye koşmakla geçirmişti. Fakat ne bunlar, ne de ebedi diş agrısı, ne uykusuzluk, ekzema ve fitik illeti, onun bir fıçı gibi ötede beride yuvarlanıp, bir yılan çabukluğu ve bir boğanın gücüyle kötülükler yapmasına, her cinsten, her yerde, herkese karşı kötülükler yapmasına engel olamamıştır. Hem ben, onun pinti olduğunu söyleyenleri de reddederim. Hayır, o bütün pintilikleri aşan bir kötülüktür. Pinti parasını sever veya hiç olmazsa kendi tamahkârlığını sever ve bunun için çok şey feda etmeye hazırdır. Fakat bizimki, kendisinden başka kimseyi ve hiçbir şeyi sevmez ve dünyadaki her şeyden, yaşayan insandan ve ölü eşyalardan bile nefret eder. Hayır, o bir pinti değildir, o bir pastir, hem de demiri kemiren bir pas.
Sayfa 209Kitabı okudu
Bu dilenci milletine niye yapışıyorsun? Bırak sele, nereye kadar sürüklenirlerse sürüklensinler. Ben Tanrı mıyım ki, fakirleri zengin hale getireyim? O bile fazlasını yapmıyor! O da fakirlerden bıktı, usandı.
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
O, gerçek iktidar sahiplerinin küçük bir çevresine munhasır kalmak üzere, hiçbir engel tanımadan yaltaklanmanın, ama geriye kalanların hepsine şiddet ve hakaretle muamele etmenin gerekli olduğu, zira Müslümanların ancak korkusu olmayan ve kendilerinden daha kuvvetli kimselerden korkup çekindikleri üzerindeki eski temel görüşüne hiç yanılmadan sadık kalmıştı.
Sayfa 193Kitabı okudu
Her vedalaşma bizim içimizde iki katlı bir hayal uyandırır. Bizden ayrılan insan-bu durumda olduğu gibi- farz edelim ki, bizden daimi olarak ayrılıyor, bize birdenbire daha çok değerli ve bizim dikkatimize öncekinden daha layıkmış gibi görünür ve biz kendimizi, aslında olduğumuzdan daha çok fedakârlığa, daha açık kalple ve kendimizi harcarcasına bir dostluğa daha yakın buluruz.
Sayfa 176Kitabı okudu
Bu, von Mitterer'in en iyi saatleri ve burası da onun en sevdiği köşeydi. Yanan şamdanın yanında yazılı yapraklara eğilmiş, bir sessizlik çemberiyle sarılmış, bütün kuşkulardan ve çift anlamlardan uzak, kendini güvenli bir kaleye saklanmış ve gözleri önünde açık bir hedefe yönelmiş gibi hissediyordu.
Sayfa 164Kitabı okudu
"Toplum düzeninin mükellefiyetlerinden kaçan kimse, bir sürgünle aynı derecede olur."
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
174 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.