Trenin Tam Saatiydi

Heinrich Böll

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
131 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
#HeinrichBöllKülliyatı~~~
İkinci Dünya Savaşı dönemini anlatan "Trenin Tam Saatiydi" 1949'da yayımlandı. Alman ordusunun bütün cephelerde çökmeye başladığı günlerde, Andreas adında gencecik 1Alman eri cepheye katılma emrini alır, kendine, yaşamına ve kesin 1ölüme gittiğine kafasına 1saplantı gibi yerleştiren Andreas in her defasında yaşam-ölüm sözleri insanı
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
Reklam
131 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yakında, Hiçbir şey çok uzak değil.
Heinrich Böll
Heinrich Böll
'den okuduğum ikinci roman. Kendine has bir kalemi var. Eleştiri ağırlıklı ve psikoloji, duygu yüklü. 1972 Nobel edebiyat ödüllü olan yazarın
Palyaço
Palyaço
eseriyle tanıştım ve bu eser dini eleştri sebebiyle zamanında yasaklanmştır. Yazarımız
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam Saatiydi
eseriyle beraber bu sefer ikinci dünya savaşında bulunan kendi ülkesini eleştirmiş ve
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Böll'ün gerek savaş hakkındaki düşüncelerini, gerekse de hayat hakkındaki görüşlerini çok beğeniyorum. Bana kalırsa kendisi zorlu bir dönemde birçok şeyi apaçık görebilen bir yazardı. İnsanlık olarak kimi boğucu dönemlerden geçerken, özellikle tam da o zamanlarda bazı gerçekleri fark edebilmek kolay olmadığı gibi ağır bir iştir de. Böll'ün kendisi
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
119 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
“Trenin Tam Saatiydi” yazarın savaş romanları içerisinde bireyin savaştaki trajedisini, varoluşunu, dini ve kişisel bir perspektiften incelemesi bakımından ayrı bir yere sahiptir ve genel olarak konu savaştır. Bu eserde Böll, savaşın toplum üzerindeki etkisini değil, bireyin psikolojisi üzerindeki etkilerini ve dehşetini inceler. Yazar savaşın
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
Reklam
119 syf.
8/10 puan verdi
Yakında! Tam olarak ne zaman belli değil, ama yazık ki yakında! Savaş! Korku! Utanç! Yol! Evet en çok korku. Tren. Şehirler. İnsanlar. Aşk. Evet en çok aşk. Yaşamaya, memlekete, barışa, gözlere, kadına; aşk. Bağnaz bir savaş meraklısı değil O. Ürkek bir kuş gibi, tam zamanında gelen bir trene katıyor kaderini. Yolculuk var, evet. Ancak karanlığa. Siyaha. Simsiyaha. Takvimler acımasızca savaşı sürüyor. Takvim yaprağı koparmakla bitiyor ancak savaş bitmiyor. O da istiyor bitmesini. Hatta savaşa gitmek bile istemiyor. Global bir yalnızlığa mahkûm olduğunu düşünüyor. Galiçya'dan korkuyor. Lviv'de hasret hüsrana, aşk ölüme gebe kalıyor. O savaşmak istemiyor. Ancak savaş onu istiyor. Kahrolası düzen onun da ötekiler gibi o sahnede yok olmasını istiyor, savaş tellalları koltuklarında otururken. Saatler sayıyor. Saatler yaklaştıkça korkusu kalbini parsel parsel ele geçiriyor... Böll, savaşı ve psikolojiyi, insanı ve seyahati, savaşa giden insanın seyahatteki psikolojisini, neredeyse aldığı nefese dek yazmış. Bir gözlem gibi. Satırlar da korku duygusu satır satır kesiyor insanın nefesini. 'Yakında!' 'Ölmek!' Peki ya öleceğini bilmek ve ölmeye gitmek nasıl bir duygu?
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Uyumamalıyım!
'Yakında' diyor savaşa yollanan asker, bindiği trende. 'Yakında öleceğim.' Ölümün soluğunu hissediyoruz, erle birlikte. Gözlerimiz dehşetle açılıyor. 'Yaşamak güzel şeydi, hiç farkına varamamış olmak ne tuhaf' diye düşünüyor, düşünüyoruz. Trenin tam saatinde bir tabur Alman asker, ölüme gönderiliyor. 'Heil Hitler!' harici bir şey demek ne mümkün!. Her ne şekilde ölürse ölsün, erler 'Büyük Almanya' uğruna ölmekten memnun gösteriliyor. Kahramanlık öyküleri anlatmak gerek. Ki, cepheye çekebilmeli acemileri. Savaşmayanların kahramanca anlattığı 'savaş' neden önemsizleşsin ki? Kahramanlık öyküleri anlatmak gerek değil mi? Yazarın eserinde sürekli tekrarladığı sözcükler, zihnimizi baskıladığı gibi kalp atışımızı da hızlandırıyor, ölümün soluğunu duyuyoruz âdeta. Duyguları anbean yaşatan bir eser. Savaşa gönderilen bir askerin bilnç akışına şahit oluyoruz. Çok etkileyici bir anlatım. Şiir gibi akan bir üslup. Okunmayı hak eden bir eser.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
''Stryi'' diye bir yer var, günümüzde Ukrayna sınırları arasında kalıyor, internette resimlerine baktım da harbiden ölmek için müthiş bir yermiş. Şimdi ben buradan kalksam Stryi'ye gitsem ve sabah saat altıda kendi kendimi öldürsem, bir şey kaybetmiş olmayacağım. Aslında mekanın illa ki Stryi olması da gerekmiyor, Lviv ile Çernivtsi arasındaki
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
"Yakında" öleceğim... "Yakında..."
Savaşa, ölüme, aşka ve umuda dair bir ağıt... Elinize alınca bırakılamayan, bir solukta okunup mutlaka tekrar okunmalı denenlerden. Bu kısa romanı okurken Muhsin Ünlü'ye ait; "Üzülme kelebeğim. Bugünü atlatırsak, yarın diye bir şey yok!..." cümle geldi hep aklıma. Şiirsel bir dille yazılmış bu güzel eser -eğer bugüne kadar yapılmadıysa- mutlaka oyun olarak sahnelenmeli, veya en azından filmi çekilmeli. Okurken alıntı yapmadım, yapamadım çünkü neredeyse her sayfası, her satırı alıntı yapılacak değerde bir metin. Okuyun göreceksiniz...
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
Reklam
131 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 günde okudu
Savaştan ve militarizmden daha saçma bir şey olamaz" Alman ordusunun bütün cephelerde çökmeye başladığı günlerde, Andreas adında genç bir Alman eri cepheye katılma emri alır. Ölmek istemeyen ama gittiği cephede öleceğini düşünen hattâ buna inanan ve bunu saplantıya dönüştüren Andreas'ın  cepheye yaptığı tren yolculuğunda yaşadıkları ve çokça içsel konuşmalarının bulunduğu bir kitap Trenin Tam Saatiydi. Andreas , Willi ve Sarı olarak ismi geçen askerler ile yolculuğunda trenin bir ara istasyonda kalması ve bu üçlünün Willi 'nin önderliğinde gittikleri randevuevinde, Andreas' ın Polonya'lı bir kız ile tanışması ve ikisi arasında yaşananları, sohbetlerini, itiraflarını okumak hem üzücü, hem ilginçti.... Savaşın saçmalığını, insanlara hem maddi hem de manevi olarak yaşattıklarını yalın bir dil ile kaleme almış Böll. Andreas ve Olina için yaptığı psikolojik analizleri, durum tasvirlerini yine bu kitapta da çokça beğendim.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
1917'de Köln'de doğan Heinrich Böll, savaşta esir olmuş bir yazar. Trenin tam saatiydi, Böll'ün ilk romanı ve yazara başlayacaklara bu kitapla başlamalarını tavsiye edebilirim. Kitabın konusu ise şöyle: Andreas adında bir genç cepheye katılma emri alır ve bir tren yolculuğuna çıkar. Savaşta kesin öleceğini düşünen Andreas, bir haftalık tren yolculuğu boyunca ölüm korkusunu yaşar. Trenin bir ara istasyonda kaldığı saatlerde randevuevine giden Andreas, Polanyalı olan Olina ile tanışır. Olay cinsel birliktelikten çıkar ve sevgiye dönüşür. Birbirlerinden ayrılmak istemezler. Ama bu sırada Andreas'ın ölüm saati yaklaşmaktadır. Aslında kitabın ilk 80 sayfası bu tren yolculuğunda Andreas'ın yaşadığı duygusal değişimi anlatıyor. Mekanın ve kişilerin değişmemesi sebebiyle ilk sayfalar bana durağan ve biraz sıkıcı geldi. Ama kitabın ortalarına gelince devam etme isteği uyandırdı. Özellikle başta yazarın tarzına ve devrik cümlelerine alışmam biraz zaman aldı. Ayrıca Böll, kitaptaki dünyayı öyle bir anlatıyorki sanki orda o anı yaşıyor gibi hissediyorsunuz. Kitap boyunca ölüm korkusunu Andreas ile birlikte yaşıyorsunuz.Tren vagonunun içindeki kokuyu, insanları, sesleri, trenin raylardan gidişini hissediyorsunuz. Sanki vagonda bir köşede sessizce oturuyor gibi bir his uyandırıyor okuyucada. Kitapta beni en etkileyen cümle ise şu oldu: "Her ölüm bir cinayettir, savaş içinde her ölüm bir cinayettir, bu ölümden sorumlu olan biri vardır."
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese Merhaba , Heinrich Böll'den okuduğum ikinci kitap için bir kaç şey söylemek istiyorum:) Nobel ödüllü yazar Heinrich Böll'ün ilk romanı Trenin Tam Saatiydi , kısacık bir roman ama bıraktığı etki uzunca sürüyor. İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde yazdığı bu kitap ile Böll , savaşı bir er gözünden oldukça çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Kendisi de geride insanları bırakıp savaştığından , anlatılanları daha bir dikkatle okuyor insan. Böylesi bir yazar gerçekten az bulunuyor diyebilirim. Daha kitabın ilk sayfalarından sarıveriyor sizi Heinrich Böll , sonuna kadar onunla olmak dışında da yapacak bir şeyi kalmıyor insanın. Hayata daha adımını bile atamamış kahramanımız ne yapacak diye düşünürken kitabın sonu geliveriyor. Savaştan nefret ediyor , bunca anlamsızlığına rağmen giderek büyümesine kızıyor ve insan olmaktan biraz daha utanıyor insan okudukça. Bolca sinirlenip bolca kızıyorsunuz dünyaya ve insanlara. Heinrich Böll oldukça akıcı bir dile sahip. Anlatmak istediklerini öyle içten öyle saf bir şekilde anlatıyor ki, kitabın içinde kaybolup savaşa girmenize sebep oluyor. Bu kış günlerinde tam okunulacak , çevirisi de oldukça başarılı bir kitap Trenin Tam Saatiydi. "Yok ben moralimi bozamam" diyorsanız okumayın. "Tarihle ilgileniyorum , Bu da ayrı bir tat olabilir" derseniz de hiç durmayın, okuyun bu kitabı. Edebiyat severler içinde apayrı bir serüven olacağına inanıyorum. Şimdiden keyifli okumalar.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
7/10 puan verdi
doğru zamanda okunmalı
2. Dünya Savaşı'nın psikolojik etkilerini, 6 yıl boyunca süren savaşın 24 yaşındaki bir genci nasıl etkilediğini anlatan en iyi kitaplardan biri. Bunalımlı bir ruh halinde okunmamalı. Kitap kısa olsa da sindirmesi oldukça zor. Karamsar ruh halinde bi roman okumak isteyenlere önerilir.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
119 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
1943 yılı Almanya'sında izinden cepheye dönmek üzere trene binen bir er adı; Andreas.Kahramanımız Andreas,artık Hitlerin savaşı kaybetmeye başladığını ve kendisinin de öleceğini bilerek son tren yolculuğunu yapıyor. Heinrich Böll belki kendisi de bu savaşta yer aldığı ve esirlik dahil birçok şeyi yaşadığı için o kadar iyi anlatıyor ki Andreas'ın psikolojisini taa yüreğinizde hissediyorsunuz ; resmen lirik bir anlatım bu. Okurken sürekli olarak böyle bir yolculuğun ne kadar zor olacağını düşündüm.Ayrıca 2.Dünya savaşı zamanında sadece Almanya'da doğmuş olduğu için savaşa dahil olup Hitlerle hiçbir bağı olmayan bir sürü Nazi askerinin durumunun da ne kadar acı olduğunu yüreğimde hissettim. Böll harika bir yazar ve bu incecik kitabı yine çok derin bir anlatıma sahip.Tavsiye ederim.
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
131 syf.
6/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Cepheye Giderken
İsmini vakfı ve onun fonlanmış üyeleri vasıtasıyla çok duyduğum Heinrich Böll’ün okuduğum ilk kitabı olan Trenin Tam Saatiydi bir tren ile Doğu cephesine gitmekte olan Andreas’ın tren yolculuğu boyunca ölüme adım adım yaklaştığı düşüncesiyle kafasındaki ümitsizlik, pişmanlık ve karamsarlık üzerine kurulu bir eser. Kitap ilk seksen sayfa bir
Trenin Tam Saatiydi
Trenin Tam SaatiydiHeinrich Böll · Can Yayınları · 2019457 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.