Tüketim Toplumu, Nevrotik Kültür ve Dövüş Kulübü

Hakan Övünç Ongur

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eğer bunu okuyorsan....
Eğer bunu okuyorsan, bu uyarı senin için. Bu hiçbir işe yaramayan kaliteli baskıdan okuduğun her sözcük, hayatından harcanmış bir diğer saniye demek. Yapacak başka işin yok mu? Hayatın sahiden bu kadar boş mu da bu anları harcayabileceğin daha iyi bir yol aklına getiremiyorsun? Yoksa tüm saygını ve itimadını teslim ettiğin otorite figürlerinden bu kadar mı etkileniyorsun? Okuman gerektiği söylenen her şeyi okuyor musun? Düşünmen gerektiği söylenen her şeyi düşünüyor musun? Sana gerçekten ihtiyacın olduğu söylenen her şeyi satın alıyor musun? Evinden dışarı çık. Karşı cinsten biriyle tanış. Haddinden fazla alışverişi ve mastürbasyonu bırak. İşinden ayrıl. Bir dövüş başlat. Halâ hayatta olduğunu ispat et. Eğer insan olduğunu kanıtlayamazsan bir istatistik olursun. Seni uyardım…
Reklamlar insanları gerek duymadıkları arabaların ve kıyafetlerin peşinden koşturuyor. Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar; neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için.
Reklam
Kışın sonu bahardır. Ölüm bir yeniden-doğuştur. Cehennem sadece geçici bir mekandır. Kısa bir konaklama evresinden sonra, muhakkak cennet bahçesinde, yetmiş iki bakire ile birlikte şarap nehirlerinde yüzme seanslarına katılabileceksinizdir. O da olmadı, Araf vardır.
Biz hep birlikte zavallıyız. Kurbansız suçun tam tersi.
Madem suç, şiddet, terör, travma ve yaralar dışında başka hiçbir şeyin karşısında bir araya gelemiyoruz, en azından acılarımızı birlikte çekebiliriz.
Kendine yabancılaşmış bir bireye karşı bireylerine yabancılaşmış bir toplum.Ve bu ikilemin tam ortasında:TÜKETİM
Reklam
Tüm bu insanlara ne oluyor? Neden haftada en az kırk saatlerini birlikte geçirdikleri bir insanın özel hayatıyla, ölüp kalmasıyla ilgilenmiyorlar? Neden iletişimin peşinden gitmiyorlar? Onları basit, insani bir soru sormaktan ne alıkoyuyor? Niye bu kadar uzakta duruyorlar insanlar birbirlerinden ve yakına gelmeyi neden arzulamıyorlar? Küçük, kapana kısılmış, standartlaşmış hayatlarından bir anlığına bile olsa kopmak neden bu kadar zor geliyor? Bir başka insanın hikâyesi onları neden bu kadar korkutuyor?
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.