Fazla söze gerek olduğunu düşünmüyorum. Sabahattin Ali Cumhuriyet dönemi edebiyatının en parlak ismi bence ve 41 yaşında talihsiz bir şekilde aramızdan koparılması çok üzücü... Romanlarından farklı olarak öykülerinde daha çok ülke meselelerine eğilmiş ve birilerini rahatsız etmiş olacak ki kitapları yasaklanıp sansüre uğramış. Öyküleri okurken kafamdan geçen şey, köylü kasabalı vs. farketmeksizin her kesimden insanı tanıyıp bu kadar iyi anlatmış olması oldu. Ve kitabın bende bıraktığı hissiyat bütün duyguların, davranışların insana ait olduğu ve hayatta karşılaşılan şeylere verilen bazen "zayıfca" olduğunu düşündüğümüz insanca tepkilerin, çok görülmemesi gerektiği oldu.
"Homo sum humani nihil a me alienum puto". ( Ben bir insanım ve insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz)
Bir övgü de Epsilon yayınlarına; kitabın kapağı, kalitesi, basımı, iç düzeni her şeyine bayıldım. Yani Sabahattin Ali' ye yaraşır olmuş Güzel bir koleksiyon eser oldu. Tavsiye edilir.