Yirminci yüzyılın ilk yarısında yazılmış; ama insanlık kadar eski, insanlar yaşadıkça var olacak ruh hallerinin dibine kazılan bir “tünel” bu kitap. Özdeşlik arayışı, aşk, tutku, şüphe ve cinayet... Sıradanlığın ve sanatçı ruhunun, aklın ve içgüdünün birbirine karıştığı girdaplarda soluk soluğa bir yolculuk. Bizi götürdüğü yer ise daha ilk cümleden belli: Ben “Juan Pablo Castel, yani María Iribarne’yi öldüren şu ressam...” Varoluşçu bir anti-kahramanın cinayet itirafnamesidir Tünel. Fransızcaya çevrilmesini Albert Camus’nün önerdiği, Graham Greene’in hayranlıkla karşıladığı bir başyapıt. Ernesto Sàbato’nun felsefi ve edebi evrenindeki yolculuğunun da ilk adımı.Tünel, çağımızın temel entelektüel sorunlarını, toplumların ve ruhlarımızın karanlık, izbe köşelerini didikleyen bir üçlemenin ilk kitabı.  Yaratıcılık, dışavurum, istense de istenmese de, sonuçta, en azından tek bir kişiyle duygudaşlık, anlamdaşlık için değil midir? Ya böyle bir kişiye rastlarsa yaratıcı?  İşte, ressam Castel’in öyküsü böyle bir rastlaşmayla; María’yla başlar. Kurtarıcısını, tüneldaşını bulmuş gibidir. Marazi bir ruh taşkınlığıyla sarılır María’ya... Aşkın, takıntının, kuşkunun, kıskançlığın, sıkıntı ve deliliğin kol gezdiği Castel’in dünyasında gerçeklik duygusu adım adım yitirilir. Geride ne yaratıcı, ne de yaratı kalır. Cinayet de çözümsüzdür, kalıcı olan tek şey sonu gelmeyen kuşku döngüsüdür. İflah olmaz aşkları, ruh tutulmalarını bilenler için...
Author:
Ernesto Sabato
Ernesto Sabato
Translator:
Pınar Savaş
Pınar Savaş
Estimated Reading Time: 4 hrs. 18 min.Page Number: 152Publication Date: 2000First Publication Date: 1948Publisher: Ayrıntı YayınlarıOriginal Title: El Tunel
ISBN: 9789755392744Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak

Comments and Reviews

See All
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Herkesin kaybolduğu bir tüneli vardır!
Kitap aslında bir cinayet romanı ama bana biraz türk dizilerini anımsattı. Muhtemelen kitap için ağır bir eleştiri oldu ama her türk dizisi kötü olmayadabilir. Ana karakterimiz olan ressam Juan Pablo Castel'in, Maria Iribarne'yi nasıl ve ne için öldürdüğünü anlatıyor. Bu bir spoi değil aslında en başta verilen bir bilgi. Biz işlenmiş bir cinayetin nasıl işlendiğini okuyoruz. Nitekim bir cinayet günlüğü gibi düşünebiliriz. Kısaca romanın genel hatlarından bahsedecek olursak; Castel bir resim sergisinde Maria'yı görüyor ve saplantılı bir şekilde aşık oluyor. Bu aşkın doğurduğu sonuçları okuyoruz. Hem bir cinayet günlüğünü hem bir toksik ilişkiyi anlatıyor. Kitapta bahsetmesede Castel' in obsesif kompulsif bozukluğu (sürekli tekrar eden düşüncelere sahip olmak ve sürekli tekrar eden davranışlarda bulunmak) var ve durmadan kendi kafasında biz senaryo yazıp onu düşünüp buna inanıyor. Maria'nın yaptığı her hareketi sorgular ve olayı başka şekilde ele alıyor. Aslında buna toksik bir aşk değil de toksik bir saplantı da diyebiliriz. Bence okumaya değer bir kitaptı edebi açıdan bir doyum beklenmemeli ya da gizemli bir cinayet de beklenmemeli ama kafa dağıtmak için okunabilir. Her ne kadar türk dizisini anımsatsa da sevdiğimi söyleyebilirim. Karakterin kafasına girip gerçekten sürükleniyorsunuz. Çoğumuzda minimal düzeyde de olsa obsesif kompulsif bozukluğu olduğunu düşünüyorum ve ileri seviyesi bize neler yaptırır bunu da görüyoruz kitapta bu yüzden cidden okumanızı tavsiye ederim. "Her şeye rağmen tek bir tünel vardı, karanlık ve yalnız: Benimki."
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000852 okunma
Reklam
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Oysa herkes öldürür sevdiğini...
Herkes öldürür sevdiğini deyip konuya Oscarlı bir dalış yapmak istiyorum. Wilde’nin bu muazzam şiirinin kitabın çok güzel bir özeti olduğunu bilmenizi istiyorum. Bana göre şiir bu kitabı kesinlikle tamamlıyor. Klişe cümleler vardır; İnsanı en çok sevdiği yaralar, dost kazığı acıdır gibi sayısız tümce sıralayabilirim. İnsanı elbette sevdikleri
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000852 okunma
152 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
“Aşk imiş her ne var âlemde, İlm bir kıyl-ü kâl imiş ancak.” İnsanoğlunun muğlak bir varlık olduğunu hepimiz biliyoruz. Olmasa bile olması gerekirdi de bana göre. “Anlaşılmak kendini satmaktır.(F.P.)” Bizi anlaşılmaz kılan çok şey var. Ama öyle bir şey var ki her yerde her şekilde karşımıza çıkabiliyor. İnsanın en büyük kıvılcımı: Aşk. Hayatımızı
Tünel
TünelErnesto Sabato · Ayrıntı Yayınları · 2000852 okunma
Reklam
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.