Turancılık Milli Değerler ve Gençlik

Hüseyin Nihal Atsız
{"Turancılık" deyince Türkiye'de anlaşılan şey, tarihî mirasları da dâhil olduğu halde bütün Türkleri tek devlet halinde birleştirmek ülküsüdür ve her ülkü gibi nesillere bakan, kan ve can vergisi isteyen, gönüllere heyecan katan bir inançtır. Tarihi, savaşları ve fütuhatı dolayısıyla hemen bütün dünyaya antipatik gelen Türk milletinin yeniden birleşerek şahlanması birçok milleti korkuttuğu için; bu şahlanış sonunda bazı devletler ortadan kalkacağı veya küçüleceği için; hatta dünya çapındaki büyük ticaret ortaklıklarının çıkarları baltalanacağı için Turancılık ülküsü büyük bir direnişle karşılanmakta, bu direnişin propagandası ve fikriyatı yapılmakta, bu propaganda Türkiye içinde tesirli olmaktadır. Turancılık ülküsüne karşı Türkiye'deki muhalefet ya bunun Türkiye'yi büyük tehlikelere atacak bir macera sayılmasından yahut Türkiye dışındaki Türklerin de en az bizim kadar Türk olduklarının bilinmeyişinden, yahut da bugünkü sınırlarımız içinde 4000 yıldan beri üstüste yığılan etnik zümreleri ve kültürleri karıştırıp bunlardan şimdiki dili Türkçe olan bir "halk"ın peydahlandığını kabul etmekten doğmaktadır. Moskof uşağı oldukları için Turancılığın Rusya'yı devirmesinden korkanların muhalefetini kaale almıyorum…} 
256 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

TÜRKLÜK VE TÜRKÇÜLÜK RUHU EBEDİYEN YAŞASIN!
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Ülkemizde yetişen en önemli yazar, tarihçi, şair ve Türkolog olan Hüseyin Nihal Atsız’ın bir eseriyle daha karşınızdayım. Hepinizi saygıyla selamlıyor ve incelemeye geçiyorum. ‧ HÜSEYİN NİHAL
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
‪Türk Budun, Ökün!
246 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Kitap Atsız bey'in makale ve yazılarından oluşuyor. Eleştiri bakımından geçmiş zamanın o dönemin hükümetlerine bil hassa İnonü dönemine yapılan eleştiriler haklı olduğunun göstergesidir. Bu zamanda kendisini anladığımız kadarıyla geçmiş zamandan günümüzü idrak edebilmiş hiç bir zaman düşüncesinden taviz vermeyen değerli bir yolbaşçı olduğunu göstermiştir. Bizlere düşen her kitabında onu daha çok anlamak, anlatmaktır. Çünkü bu kitap Cumhuriyet geçmişimizin ne kadar büyük yanlışlarla bu günlere geldiğinin göstergesidir. O dönemde Atsız bey'in dediği gibi Vatan, Millet düşmanı olan Komünizmin Türkiye'de ileri gelenlerce(Hükümetce) korunması ve savunulmaya fırsat verilip bu günlere gelmesinin başlıca hatalarındandır. Türk Devletinin Milletine sahip çıkması ve Milletin Devletine sahip çıkması için Komünizmin görüldüğü yerde ezilmesi gerekir. Başbuğ Atatürk'ün bizzat sözüdür. Atatürk'den sonra Türkiye de huzur denilen bir şey kalmıştır. Biz gençlere, yetişkinlere düşen bu görevi en kutsal görev sayarak günümüze çocuklarımıza bilinçli bir şekilde yetiştirmemiz şart olmuştur. Türk Budun, Ökün! Titre ve kendine dön!
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Türk Budun, Ökün!... Kendine gel!. Aklını başına topla. Her söze, herkese inanma. Beynini işlet. Geçmişini hatırla. Seni nelerin yükseltip, nelerin alçalttığını düşün. Safsatalardan uzaklaş. Şunun, bunun ardından gitme. İşkembe kazanından dîba çıkmaz... Hüseyin Nihal ATSIZ.(10 haziran 1975)
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Lisedeyken Atsız okumayı çok severdim. Babamın kitaplığında da bolca bulunurdu. Romanlarından o kadar çok eski Türkçe kelime öğrendim ki en sevdiğim tarafı da buydu. Eski Türk kültürünü kurguyla harmanlar güçlü karakterlerle de ortaya koyardı. Büyülü bakışlarıyla Gökçen, öfkeli ve sert karakteriyle Onbaşı Yamtar… Hepsi hepsi benim için çok özeldi. Fakat büyükdükçe Atsız’dan uzaklaştığımı fark edip tekrar okumaya karar verdim.Bu kitabı lisedeyken okuduğumda, daha partizan, daha küçük dünyası olan ve muhakeme yeteneği daha zayıf bi kızdım. Şimdi okuduğumda ise aslında Atsız’ın partiler üstü bir düşünür olduğuna karar verdim.Edebi yönünü zaten seviyorum,ona düzülen ön yargıları çürütürüm her zaman. Başında Milli olan her şeyi sevdiğim gibi bu kitabı da yeniden çok sevdim. Milliyetçileri gerici, faşist diyerek kalıplara oturtanların okuması gereken bir kitap. Faşist diye yaftaladıkları Nihal Atsız’ın bilim ve tekniğe, dil bilgisine, tarihe ve halkçılığa ne kadar önem verdiğini makalelerini okumadan anlayamazsınız.
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
H.Nihal ATSIZ’ın Ötüken dergisinde neşredilen yazılarından oluşan bu eseri Türkçülük,Milli iktisat,Türk Tarihi ve nesillerimizin dejenerasyonuna ait çok faydalı bilgiler vermektedir. Atsız döneminde dahi bir çok baskı ve caydırma politikalarına uğramış olsa da davasından asla vazgeçmemiş.Çünkü o yaşayan tüm Türkleri birleştirmek gibi yüce bir amaca hizmet ediyordu. Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş, Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş.
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Atsız'ın bahsettiği konuların bazıları, ütopik gibi izlenim gösterse de, haklı olarak bazı değindiği yozlaşmalar ve bunların çözümü babında, okunması ve doğru olan kısımların üzerinde uzunca düşünülmesi gerek. Tarafsız olarak okumakta fayda var diye düşünüyorum.
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
256 syf.
7/10 puan verdi
Her Türk gencinin mutlaka okuması gereken bir kitap..Verdiği örneklerle geçmişimizi,geleceğimizi,milletimizi,milliyetimizi ve görevlerimizi somutlaştırmış. Bazı makaleleri okuyup adam 70-80 sene önce geleceği görüp yazmış resmen dedirtiyor(ne yazık ki). Aynı zamanda Atsız’ın faşist olmadığının bir ispatıdır.Akışkan ve anlaşılır dili ile keyifle okuyaağınıza inanıyorum :)
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türk 'üm demek çoğu yerde ırkçılık olarak nitelendiriliyor. Hümanist düşünceler ile halkımız ırkını unutur hale geliyor. Kabul görmeyen ırkımız, tarihin başından günümüze kadar var olmaktadır. Turan birliğine de hayal olarak gören kesim , gün gelecek o hayalimizin içinde bulacaktır kendini. Var Olsun Irkımız, Var olsun Turan ülkümüz. Atsiz in makalelerinden oluşan şahane bir eser. Damarlarındaki asil kanın farkında degilsen basvurman gereken kitap bu.
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma
252 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün karşınıza Hüseyin Nihal Atsız ve onun “Turancılık,Milli Değerler ve Gençlik” kitabı ile geldim. Atsız sevgim çok büyük. Büyük bir kitle tarafından yanlış
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken · 01,266 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
Atsız... Benim için biraz zorlayıcı bir şahıs. Kendisinin okuduğum dördüncü kitabı oldu ve okuduklarım hep Atsız'ın düşünce dünyâsı ile ilgili olanlar. Kendisini, kendi kaleminden tanımak için. Daha
Turancılık Milli Değerler ve Gençlik
Turancılık Milli Değerler ve GençlikHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 20181,266 okunma

Yazar Hakkında

Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal AtsızYazar · 45 kitap
Hüseyin Nihal Atsız (12 Ocak 1905; Kadıköy, İstanbul - 11 Aralık 1975, İstanbul), Türk yazar, şair, tarihçi ve ideologdur. Nejdet Sançar'ın ağabeyidir. Yağmur Atsız ve Buğra Atsız'ın babasıdır. Rıza Nur'un mânevi oğludur. Kendisini Türkçü ve Turancı olarak tanımlar. Atsız'ın babası Gümüşhane'nin Torul kazasının Midi köyünün Çiftçioğulları ailesinden Deniz Güverte Binbaşısı Mehmet Nail Bey, annesi Trabzon'un Kadıoğulları ailesinden Deniz Yarbayı Osman Fevzi Bey'in kızı Fatma Zehra Hanım'dır. Mehmet Nail Bey'in ilk eşinden üç çocuğu olmuştur. 12 Ocak 1905'de Hüseyin Nihal (Atsız), 1 Mayıs 1910'da Ahmet Nejdet (Sançar) ve Aralık 1912'de Fatma Nezihe (Çiftçioğlu) dünyaya geldi. 1930 yılında ilk eşinin damar sertliğinden vefatı üzerine Mehmed Nail Bey, 1931 yılında yeniden evlenmiştir. İkinci eşinin adı da Fatma Zehra'dır. İkinci eşinden 1932 yılında Necla (Çiftçioğlu) adlı bir kızı olan Mehmed Nail Bey ikinci eşiyle geçinememiş ve iki yıl sonra ayrılmıştır. Hüseyin Nihâl Atsız, 12 Ocak 1905'te İstanbul Kadıköy'de doğdu. İlköğrenimini Kadıköy'deki çeşitli okullarda, orta öğrenimini Kadıköy ve İstanbul Sultanilerinde (İstanbul Lisesi) yaptı. Buradan mezun olunca Askeri Tıbbiye'ye yazıldı. Atsız, yükseköğrenim çağına gelip Askeri Tıbbiye'ye kaydolduğu çağlarda Türkçülük fikrinin etkisi altına girmeye başladı. Ziya Gökalp'in cenaze töreninin yapıldığı günün gecesi Türkçülük fikrine karşı öğrencilerle kavga ettiği ve daha sonrasında ise aralarında bir takım problemler geçen Arap asıllı Bağdatlı Mesut Süreyya Efendi adlı bir mülazım (teğmen)'a selam vermediği gerekçesi ile 4 Mart 1925 tarihinde 3. sınıf talebesiyken Askeri Tıbbiye'den çıkarılmıştır. Bu olaydan sonra üç ay kadar Kabataş Erkek Lisesi'nde yardımcı öğretmenlik yapan Atsız, daha sonraları Deniz Yolları'nın Mahmut Şevket Paşa adlı vapurunda kâtip muavini olarak çalışmış ve bu vapurla İstanbul-Mersin arasında birkaç sefer yapmıştır. Üniversite Yılları ve İlk Fikirler 1926 yılında İstanbul Dârülfünunu'nun Edebiyat Fakültesinin "Edebiyat Bölümü"ne ve İstanbul Dârülfünunu'nun yatılı kısmı olan Yüksek Muallim Mektebi'ne kaydolan Atsız, bir hafta sonra askere çağırılmış, tecil isteği kabul edilmeyen Atsız askerliğini 9 ay olarak 28 Ekim 1926-28 Temmuz 1927 tarihleri arasında İstanbul'da Taşkışla'da 5. piyade alayında er olarak yapmıştır. Ahmet Naci adlı arkadaşı ile birlikte hazırladığı 'Anadolu'da Türklere Ait Yer İsimleri' adlı makalenin Türkiyat Mecmuası nın ikinci cildinde yayınlanması ile hocası olan Mehmet Fuad Köprülü' nün dikkatini çeken Atsız, 1930 yılında Edirneli Nazmi'nin divanı üzerinde mezuniyet çalışması yapmıştır ('Divân-ı Türki-i Basit, Gramer ve Lügati', 1930, 111 s. Türkiyat Enstitüsü Mezuniyet Tezi, no 82). Aynı yıl Edebiyat Fakültesi'nden mezun olmuştur. Atsız'ın sınıf arkadaşları arasında Tahsin Banguoğlu, Ziya Karamuk, Orhan Şâik Gökyay, Pertev Nâili Boratav, Nihad Sâmi Banarlı gibi isimler yer alıyordu. Mezuniyetinden sonra Edebiyat Fakültesi Dekanı olan hocası Prof. Dr. Mehmet Fuad Köprülü, Maarif Vekâleti'nde Atsız için girişimde bulunarak, Yüksek Muallim Mektebi'ni öğrenci olarak bitirdiği için, liselerde yapması gereken 8 yıllık mecburi hizmetini affettirmiş ve 25 Ocak 1931'de Atsız'ı kendisine asistan olarak almıştır. Atsız, yine 1931 yılında Dârülfünunun felsefe bölümünden mezun olan ilk eşi Mehpare Hanım ile evlenmiş, ancak 1935 yılında ayrılmıştır. Atsız, 15 Mayıs 1931'den 25 Eylül 1932 tarihine kadar Atsız Mecmua (17 sayı)'yı çıkarmaya başladı. Mehmet Fuad Köprülü, Zeki Velidi Togan, Abdülkadir İnan gibi edebiyat ve tarih bilginlerinin de içinde bulunduğu bir kadro ile yayın hayatına atılan bu Türkçü ve Köycü dergi, devrinde ilim, fikir ve sanat alanında çok tesir yaratan Türkçü bir çığır açmış, âdetâ Cumhuriyet devri Türkçülüğünün öncüsü olmuştur. Atsız, kendini tanıtmaya başlayan ilk yazılarını (H. Nihâl) imzası ile, hikâyelerini de (Y.D.) imzasıyla, bu dergide yayınlamaya başlamıştır. 1932 Temmuzunda Ankara'da toplanan Birinci Türk Tarih Kongresi esnasında, Prof. Dr. Zeki Velidi Togan'a Dr. Reşid Galib'in yaptığı eleştiriler üzerine Atsız, içerisinde ikinci eşi Bedriye Atsız ile Pertev Nâili Boratav' ın da bulunduğu 8 arkadaşı ile, Dr. Reşid Galib'e "Zeki Velidi'nin talebesi olmakla iftihar ederiz" diyen bir protesto telgrafı çekmiş ve bu telgraf üzerine de Reşid Galib'in tepkisini üzerine çekmiştir. 19 Eylül 1932'de Reşid Galib, Maarif Vekili olmuştu. Kısa bir süre sonra da Mehmet Fuad Köprülü'nün dekanlıktan ayrılması üzerine Edebiyat Fakültesi Dekanlığı'na vekâleten bakan Ali Muzaffer Bey asâleten tâyin edilmiştir. Reşid Galib, Atsız Mecmuanın 17. sayısındaki 'Dârülfünun'un kara, daha doğru bir tabirle, yüz kızartacak listesi' adlı makalesi nedeniyle Edebiyat Fakültesi Dekanı'na baskı yaparak, 13 Mart 1933 tarihinde Atsız'ın üniversite asistanlığına son vermiştir. Atsız, 1975 yılının kasım ayının ortalarında hasta olduğundan şüphelenmiş, ancak yapılan muayene ve testler sonucunda bir hastalık bulunamamıştır. 10 Aralık 1975 Çarşamba gününün akşamı kalp krizi geçirmiş, gelen doktor enfarktüs olduğunu anlayamamıştır. Ertesi akşam Atsız yeni bir kriz geçirmiş, 11 Aralık 1975 Perşembe günü vefat etmiştir. 13 Aralık 1975 tarihinde Kurban Bayramı'nın ilk günü Kadıköy Osmanağa Câmii'nde Kılınan ikindi namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı'na defnedilmiştir. Türkçülüğün öncülerinden olan Nihâl Atsız, Turancı çevreler tarafından aynı zamanda güçlü bir Türkolog olarak kabul edilir. Bu çevrelere göre Türk dilini, tarihini ve edebiyatını gayet iyi bilen Atsız, özellikle Türk tarihinin Göktürk kısmında uzmanlaşmıştı. Çok sevdiği bu devreyi "Bozkurtların Ölümü" ve "Bozkurtlar Diriliyor" adlı iki eser ile romanlaştırmıştır. "Deli Kurt" adlı romanı Osmanlı tarihinin ilk devrelerinin romanlaştırılmış şeklidir. "Ruh Adam" 'daki Selim Pusat'ın şahsiyetinde Atsız'ı görürüz. "Ruh Adam" 'ın devamı olarak "Yalnız Adam" 'ı yazacağını söylüyordu. Yine yazacağını bildirdiği bir eseri de Bozkurtlar serisi'nin 3. cildi idi. Yayınlanmamış eserlerinin içerisinde "II. Mahmut'tan Günümüze Kadar Osmanlı Hanedanı Tarihi" adlı bir eseri de vardır. Nihâl Atsız'ın şiirleri "Yolların Sonu" adı ile kitap halinde basılmıştır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.