Şubat 2024

Türk Dili - Sayı 866 (Şubat 2024)

Türk Dili Dergisi

En Beğenilen Türk Dili - Sayı 866 (Şubat 2024) Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Türk Dili - Sayı 866 (Şubat 2024) sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türk Dili - Sayı 866 (Şubat 2024) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Goethe
“İnsanlar okumayı öğrenmenin bir insanın ne kadar vaktini aldığını ne çabalara mal olduğunu bilmezler. Ben bu işe seksen yılımı verdim, hâlâ da amacıma ulaştığımı söyleyemem.”
Çocukların dünyasına kolay girilebileceğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz: Çocuk yazarı olmayı amaçlıyorsanız ip üstünde koşmaya hazır olmalısınız. Çocuk çizerliğinde gözünüz varsa içinizdeki çocuğun elinizi tutması hem gerekli hem de zorunlu. İşaret parmağı havada bir öğretmen tutumu içindeyseniz çocukları tanımadığınızı ve anlamadığınızı söyleyenlere kızmaya hakkınız yok
Reklam
Yazılı şiir belki de şiirin en az saf olan yönlerinden yalnızca biridir. Muhakeme yetilerimizin askıya alınması, dünyadan kopuş, kendinden geçme, muhakemenin terk edildiği ruhsal sarhoşluk, belki de daha kesin ve daha eksiksiz bir şekilde ya müzikle, ya da doğanın bazı özellikleriyle, ya da yine kendine karşı kazanılan büyük bir zaferin, tamamlanmış bir aşkın, bolluk anlarının, arınmanın, bizim ötemizdekiyle birleşmenin ardından gelen bazı duygularla deneyimlenir.
Claudel meramını açıklamak için, Bremond’dan ziyade Valéry’yi anımsatan terimlerle iki dil tarzını birbirinden ayırarak işe başlar: Gündelik düzyazı dili nesnelere yalnızca “bir tür portatif ve kaba indirgeme” verir ve öyle ki gündelik düzyazı dilinin sözcükleri yalnızca “para gibi sıradan bir değere” sahiptir. Bir şair ise dili sözcüğün emrine sunduğu tüm bu ses hayaletlerinden hem anlaşılabilir hem de lezzetli bir resim oluşturmak için kullanır. Şiirin “müziksel” işlevi seslerin tekrarı, hecelerin uyumu, ritmin düzenliliğinden oluşan prozodik bir şarkıdır: Ruhun çalışan, gündelik ve hizmetkâr kısmı bu şekilde boyun eğdirilip meşgul edildiğinde, Anima sonsuz derecede hafif ve hızlı bir adımla saf şeylerin ortasında özgürce hareket eder. Bu cümleyle Claudel, saf şiir kavramını şiirin diline bağlayan Valéry’yi o “ses hayaletleri” ile baş başa bırakır. Claudel “Anima saf şeylerin ortasında özgürce hareket eder.” dediğinde, saflığı şiire değil, şiirin nesnesine atfetmektedir ve şiirsel bir “fikir” ile kastettiği de budur.
Tanrılar bize ilk mısrayı karşılıksız olarak lütfederler ancak mısraların birbiriyle uyumlu olması ve mucizevi yollarla gelen ilkine layık olması gereken ikincisini şekillendirmek bize kalmıştır. Bunu bir armağan olan mısra ile karşılaştırılabilir hâle getirmek için deneyimin ve aklın tüm kaynaklarını, tüm imkânlarını kullanmak icap eder.
Geri13
35 öğeden 31 ile 35 arasındakiler gösteriliyor.