Ortaçağ düşünüşünün temeli budur. Ona göre, var olan düzen (nizam-ı âlem) Tanrının takdir ettiği bir düzendir; ideal olan odur. Gene bu düşünüşün sonucu olarak bu yazarlar Türk İslâm topluluğunun, devletin yüz yüze geldiği Avrupa dünyasındaki koşullarda olagelmekte olan değişikliklerin etkisi altında olduğunu da göremiyorlardı.