Kötücülük - Cinsellik - Erotizm

Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar

Aysu Erden

En Beğenilen Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar Gönderileri

En Beğenilen Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar kitaplarını, en beğenilen Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar yazarlarını, en beğenilen Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
144 syf.
·
Puan vermedi
Türkiye'de Kadın olmak daha küçük bir kız çocuğu iken toplumsal alanda güvende olmadığını öğrenmek demek. Parkta, bahçede, sokakta, meydanda, sahilde, otobüste, akla gelen her yerde her an sözlü veya fiziksel tacize uğrama ihtimalinin bilincinde olmak demek. Kimse öğretmez, yaşayarak, bizzat deneyimleyerek öğrenir bu ülkede her kadın bunu. Ve
Türk Edebiyatında Kadın Yazarlar
Türk Edebiyatında Kadın YazarlarAysu Erden · Hayal Yayınları · 20113 okunma
İnsanlar yanlız kaldı Kadınların zaten kendi içlerinde bir yanlızlığı vardı...
Sayfa 29 - Hayal yayınları
Reklam
Evet, kendiliğinden gelen gecelerden bir gece.... Saçlarını bırakmadan giden kadın.. Eriyen gözlerim.. Bozulan büyü. Yaşamın üçünçü yarısı böyle başladı.
Sayfa 99 - Hayal Yayınları
Doğru tespit Uygulamada sıkıntı!!
Kadınları her şeyleriyle güzel, akıllı ve güçlü buluyorum Erkekleride seviyorum ve asıl suçlu toplumsal yüklemeler Benim tezim toptancı olmamak Erkekleri itmek yerine yanımıza alabilmek ve sorunları birlikte çözmeye girişmek...
Sayfa 44 - Hayal yayınları
Kadının Sessiz Çığlıkları ""Kimseler Yokmu""
Yanaklarına hücum eden kan gözlerinden fışkırıyor.Sıkıca kavradığı kaşıkla ayağa kalkıyor.Sallanan bedeninin kontrolünü sağlamaya çalışıyorken birden; eli karşı çıkıp eli kadının başına hızla iniyor. Bir daha bir daha . Kadınin saçları sarıdan kızıla boyanırken çocuklar Adamın elinden kaşığı zorla alıyorlar.Adamın eli bu defa kadının saçlarına dolaşıyor. Zayıf, küçük bedeni somyaya, yere, masaya çarpıyor. Tabaklar yere sacılıyor. Adam elinde kalmış bir tutam kızıl saçı fırlatıyor. Kadın doğrulurken. Avuçları yumruk olup kadının bedenine iniyor, iniyor. Evin içini ateşler sarıyor. Ateşin içinde bağrışan çocuklar. Evden hortumlanan çığlıklar, çığ gibi sokağa sarıyor. Evlerin duvarlarında yarım kalmış sözcükler, tamamlanma umudunu yitirip birbirine karışmış. Sokağa çığlığı sokakta gökyüzüne yükseliyor. Gökyüzünden sokağa kimsesiz , sessiz yağmur damlaları düşüyor. ... Hiç kimseler yok... Komşular evlerini kapısını sıkıca kitlemiş, tv sesini sonuna kadar açmış, duymadık görmedik oynuyorlar. Polis akşam mesaisinde. Coplarının üzerinde sabahtan kalma, kurumuş öğrenci kanlarını temizlemeye çalışıyor ,kan üstüne bulaşmış, temizlenmiyor. . Ya tanrı? Onun için anlamanı bilmeden yardıma gelsin diye okunan dualar? ...Tanrı da....
Sayfa 68 - Hayal yayınları
O kendisini aradı yaşamı boyunca…
Emel Kayın’ın Mekân Hikâyeleri (2008) adlı kitabında yer alan “Çocuk Evi” adlı çok kısa ve simgesel öyküsünün başkişisi, özellikle “kadının” tüm yaşantısını özetlemesi açısından çok dikkat çekicidir. 67 sözcükten oluşan öykünün tüm metni şöyledir. “...Küçük kız, bir resim yapıyordu. Adı 'Kendim, Kendim, Kendim'di. Resmi bir türlü tamamlayamıyordu. Kendisinin kim olduğunu bilmiyordu ki. Kendisi, evinin içerisinde saklıydı. Küçük kız bir resim yapıyordu. Adı 'Evim, Evim, Evim'di. Resmi bir türlü tamamlayamıyordu. Evinin neresi olduğunu bilmiyordu ki. Evi kendi içerisinde saklıydı. Küçük kız resimler yapıyordu. Resimlerin içerisinde ve küçük bir kız çocuğunu ve onun evini arıyordu"
Sayfa 64 - Hayal Yayınları
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.