Türk Halk Şiirinden Seçmeler

Kevser Terzioğlu

Türk Halk Şiirinden Seçmeler Sözleri ve Alıntıları

Türk Halk Şiirinden Seçmeler sözleri ve alıntılarını, Türk Halk Şiirinden Seçmeler kitap alıntılarını, Türk Halk Şiirinden Seçmeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Pir Sultan Abdal
Bir gün alır götürürler evinden Hakk'ın kelâmını koyma dilinden Kurtulaman Ezrail'in elinden Dünya dolu malın olsa ne fayda
Sayfa 152 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Bozuk şu dünyanın temeli bozuk Tükendi daneler kalmadı azık Yazıktır şu geçen ömre yazık Bir dost bulamadım gün akşam oldu
Reklam
EY EFENDİM Ey efendim bana meylin var ise Mahabbetin benim ile yar olsun Eğer senden gayri güzel seversem Bülbül gibi işim ah ü zar olsun Tamahım yok bu dünyanın malına Atlasına dilbasına şalına Ben de Mecnun gibi dostun yoluna Terkettiğim namus ile ar olsun T'an eyleyip niçin eli kınarım Yad elinden giryan olup yanarım Pervaneyim dost şem'ine dönerim Gam değildir ko meskenim yar olsun Gevheri der fırsat gitti elimden Anın için korkum yoktur ölümden Kim cüda kıldıysa beni gülümden Bencileyin gonceleri har olsun
YAKAR MI YAKAR Mevlam emreylese gökte güneşe Zerresi dünyayı yakar mı yakar Kanber Arzu için suda boğuldu Mecnunda Leyla'yı yakar mı yakar Bir yanı ışıktır bir yan karanlık
Evlerinin önü söğüt Atalardan kalmış öğüt Yarinden ayrılan yiğit Sılasına döner gelir
GÖZLERİ SÜRMELİ Sunayı da deli gönül sunayı Ben yoluna terk eyledim sılayı Armağan gönderdim telli turnayı İner gider bir gözleri sürmeli Sabahtan uğradım yarin yurduna Dayanılmaz firkatine derdine Yıkılası karlı dağın ardına Aşar gider bir gözleri sürmeli Ateş yanmayınca duman mı tüter Ak gerdan üstünde çimen mi biter Vakti gelmeyince bülbül mü öter Öter gider bir gözleri sürmeli Karacaoğlan kapınıza kul gibi Gönül küsüverse ince kıl gibi Seherde açılmış gonca gül gibi Kokar gider bir gözleri sürmeli
Reklam
PERİŞAN Çıkıp yücesine seyran ederken Gördüm ak kuğulu göller perişan Bir furkat geldi de durdum ağladım Öpüp kokladığım güller perişan Hayal hayal oldu karşımda dağlar Eşinden ayrılan ah çeker ağlar Dökülmüş yapraklar, bozulmuş bağlar Bülbülün konduğu dallar perişan Yıkılmış dilberin mamur illeri Susmuş bülbül, söyler her dem dilleri Dağılmış sümbülü, solmuş gülleri Yüzüne dökülmüş teller perişan Karacaoğlan der, ben toy avlamadım Arab ata binip boylatamadım Küstürdüm dilberi hoylatamadım Dilberi küstüren diller perişan
GAFİL GEZME ŞAŞKIN Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün Yalan dünya senin olsa ne fayda Akibet alırlar tatlı canın Bülbül gibi dilin olsa ne fayda Söylersin de söz içinde şaşmazsın
Aşık reyhani
Aylar geçer senesinden habersiz Kitap okur mânasından habersiz İplik düşmüş iğnesinden habersiz Dikeceği yerde söker bir gelin
Sayfa 17 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Aşık Sümmani
Ervah-ı ezelde levh-i kalemde Bu benim bahtımı kara yazdılar Bilirim güldürmez devri âlemde Bir günümü yüz bin zara yazdılar. ..... Nedir bu sevdanın nihayetinde Yadlar gezer yârin vilayetinde Herkes diyarında muhabbetinde Bilmem bizi ne civara yazdılar
Sayfa 27 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Reklam
BİR AYRILIK, BİR YOKSULLUK BİR ÖLÜM Vara vara vardım ol kara taşa Hasret ettin beni kavim kardaşa Sebep ne gözden akan kanlı yaşa Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Nice sultanları tahttan indirdi Nicesinin gül benzini soldurdu Nicelerin gelmez yola gönderdi Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Karacoğlan der ki kondum göçülmez Acıdır ecel şerbeti içilmez Üç derdim var birbirinden seçilmez Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm Karacaoğlan
NEM KALDI Seni terk eylesem kaşları keman Vefası olmayan yardan nem kaldı Cefalı yok mudur göğsünde iman Divane eyledin arda nem kaldı Ayrılasın bencileyin eşinden Bir dem sevda gitmez olsun başından Bu ayrılık kıldı beni işimden Arayıp gezerim karda nem kaldı Akar gözyaşlarım bir dem silinmez Kapuda kul oldum adım bilinmez Ko serim sağ olsun yar mı bulunmaz Kadrimi bilmeyen yarda nem kaldı Kul Mustafa der ki severim candan Gözlerim doludur kan ile nemden Sevdiceğim farığ olduysa benden Çıkayım gideyim şunda nem kaldı Kayıkçı Kul Mustafa
NE GÜZEL UYMUŞ Çiçeğe arı, arıya asel Abdala boru, boruya gazel Şaire türkü, türküye güzel Güzele gerdan ne güzel uymuş Kavuğa sarık, sarığa sümbül
Aşık Seyrani
Ben bu aşkın çilesini Yanar çektim, tüter çektim. Yedim gonca sillesini Bülbül gibi öter çektim.
Sayfa 22 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Hatayî ( Şah İsmail)
Behey abdal, nedir halin Hakk'a şükret, kaldır elin Kesegör gıybetten dilin Olursun sultan dediler.
Sayfa 99 - Fide YayınlarıKitabı okudu
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.