Türk-Hun Tarihi

Saadettin Y. Gömeç
9/10
3 Kişi
25
Okunma
5
Beğeni
718
Görüntülenme
Türk-Hun tarihine başlamadan evvel bu konunun bazı özel durumları hakkında kısaca durmak istiyoruz. Bilindiği gibi tarihimizin eski devirlerine dair henüz Türkçe yazılı belgeler bulunmadığından dolayı, bunu ancak geçmişte Türklerle irtibatı olan yabancı kavimlerin bize sunduğu kaynaklar dahilinde incelemek zorundayız. Bununla birlikte Türk tarihinin en eski yazılı Türkçe vesikaları Kök Türk Kitabeleridir. Burada da herkesin malumu olduğu üzere, önce evrenin ve dünyanın, arkasından insan oğlunun yaratılması, sonra bütün cihanın hakimi olarak Türk atalarımızın Tanrı tarafından dünyayı yönetsin diye atanmaları anlatılır. Bu yüzden Orkun Yazıtları veya Kök Türk Kitabeleri diye de söylenen bu muhteşem abideler de Türk-Hun tarihini değil, daha çok Kök Türk çağında olup bitenleri görürüz. İşte bundan dolayı tarihçiler, Asya'daki Türk-Hunların geçmişini yazmada tek bir millete ait vesikalarda aktarılan ve gözlemlenen olaylardan yola çıkmak mecburiyetindedir ki, bu da Çin yıllıklarıdır. Tarihin en eski iki milletinden birisi olan Türklerin, bir vakitler Asya'da birlikte yaşadıkları Çin kavmi kendi tarihlerinden söz etmeye başlar-başlamaz Türkler hakkında da bilgi verir. Hatta Çin'in ilk efsanevi sülalesi Hsiaların büyük bir ihtimalle Türk olmaları çok yüksektir. Çünkü sonraları kaleme alınan birtakım bilgilere baktığımız da,Çinlilerden daha fazla Türk hanedanlarının bu sülaleye sahip çıktıklarını görürüz. Aslında bu konu tarihçiler tarafından gözden kaçırılmaması gereken bir durumdur. Bütün bunların yanı sıra, Türk-Hun tarihi için Çin ve Latin- Bizans kaynaklarının zor bir tarafı, Türkçe ile bu dillerin farklı bir aileden olması hasebiyle şahıs ve sülale isimlerin okunuşunda zaman zaman tereddüte düşülmesi ve onların Türkçe karşılığının ne olduğunun da bilinemeyişidir. Bu milletler Türkçe adları kendi ses ahengine göre kaydettiklerinden, yüzlerce yıl sonra ortaya anlamsız kelimeler çıkmıştır. Hal böyle olunca, tarihçilerin bir kısmı bu isimleri tahmin yoluyla tespite kalkışmışlar ve bazen da adın gerçek şeklini tamamen değiştirmişlerdir. Belki gelişi-güzel bir yol izlendiğinden dolayı bir karmaşa yaşanmaktadır. Hakikatte biz de, bugün sadece Çinceleri söylenen birtakım adların Türkçe karşılıklarını belirlemeye çalıştık. Ama, daha sonraki belgeler ve tarihteki diğer Türk büyüklerinin isimleri de göz önünde bulundurularak, Türkçenin özellikleri ve Türk tarihin muhtevasına bakarak bir sistem takip ettik. Türk-Hun tarihinin yazımına geçmeden önce, döneme ait bütün Çince vesikaların Türkçe ve yabancı dillerdeki çevirileri toplanmış ve eserin ortaya çıkmasında bunlar esas alınmıştır. Ayrıca Hun tarihine ait pek çok araştırma ve inceleme de bu çalışmada yer bulmuştur. Meseleler elbette,Türk milli tarihi çerçevesinde bir bütün olarak değerlendirilmişse de, farklı görüşlere de itibar edilmiştir. Gerçekte dünya da ve Türkiye'de Orta Asya Türk Tarihi, J.M. De Guignes ile başlar. Onun yazdığı kitap neticesinde Türk tarihçilerinin önü açılmıştır. De Guignes'nin çevirilerinde birtakım eksiklikler olmakla birlikte, kim ne derse desin, bugüne kadar ortaya konanlar ondan çok farklı şeyler değildir. Bazı ilim adamları, zaman zaman yazılarında De Guignes'yi eleştirseler de pek fazla ileriye gidememişlerdir. Zaten kaynaklara sonradan bir şey eklemenin de imkânı yoktur. Değerlendirmelerin hepsi bunların etrafında şekilleneceğine göre, ancak yorum ve çıkarımlar farklı olabilir. Biz de, metinleri tabi ki olduğu gibi aktarmayacağız. Çünkü izahı gereken bir sürü husus vardır. Bunu yapmak ise, Türk tarihini ve kültürünü çok iyi bilmeye bağlıdır. Muhtemelen bazı meselelerin açıklanmasında bir kısım tarihçinin hataya düşmesinin en büyük nedenlerinden birisi, Türk tarihini ve kültürünü yeterince anlayamadıkları yüzündendir. Sadece bir dönemi veya belgenin dilini bilmek insanları Türk tarihçisi yapmaz. Türk kültürü ve tarihi konusunda bir şeyler söyleyebilmek için çok derin birikim gerekir. Hatta bu da yetmez. Türk tarihçisinin, Türk insanını iyi tanıması şarttır. Bu halk ne yer,ne içer, nasıl yaşar, nasıl düşünür, olaylar karşısındaki tepkileri nedir, bu bilinmeden bazı problemler çözülemez. Bu yüzden, zaman zaman büyük yanlışlıkların ortaya çıkmasına mahal verilmektedir.
Yazar:
Saadettin Y. Gömeç
Saadettin Y. Gömeç
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 14 dk.Sayfa Sayısı: 432Basım Tarihi: 2012Yayınevi: Berikan Yayınları
ISBN: 9789752676503Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
432 syf.
·
Puan vermedi
Türkiye cumhuriyetinin öncesini savunana (Osmanlı - Selçuklu) Türk düşmanı dedikleri bir zamanda, bunu söyleyen Türk düşmanlarına okutulması gereken bir eser. Türkün tarihi yüzlerce binlerce yılken, ne yazık ki bizi 100 yıllık bi'millet sanıyorlar ve bu konuda diretiyorlar. 100 yıllık bir devletiz sadece, binlerce yıllık da bi Millet...
Türk-Hun Tarihi
Türk-Hun TarihiSaadettin Y. Gömeç · Berikan Yayınları · 201225 okunma
Reklam
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.