Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türk İnanma ve Anlama Modeline Dair

Sait Başer

Türk İnanma ve Anlama Modeline Dair Sözleri ve Alıntıları

Türk İnanma ve Anlama Modeline Dair sözleri ve alıntılarını, Türk İnanma ve Anlama Modeline Dair kitap alıntılarını, Türk İnanma ve Anlama Modeline Dair en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Aileyi cazip kılan sadece kan bağı mıdır? Yoksa o ocakta, insanın ezeli ve fıtri yönelişi olan muhabbet en tabii tezahürleriyle yaşandığından mı vazgeçilmez ilk toplum örneğidir!
Zaten konuya felsefi bir derinlikle eğilirsek homojen ortamlar, yaratıcılık ve yaşama şevkinin tükenmesine sebep olmaktadır. Fark, toplumsal bir ihtiyaçtır. Çoklu hayat ortamı rekabet, zenginlik ve yaratıcılığın ana cevheridir.
Reklam
Ülkemizde resmi kesim, birikimiyle hesaplaşmayı göze alamamak ve sonuçta Batı kültürü önünde diz çökmek durumunda kalmış, kendi toplumsal süreçlerinin problemlerini Batı toplumlarının başka süreçlerin eseri olan çözümleriyle halletmek yanılgısına düşmüştür. Bu tutuma muhalif olan diğer bir kesim ise, yukarıda zikrettiğimiz anlamda olumsuz türde bir muhafazakarlığa takılıp kalmıştır.
Kutadgu Bilig'e göre bilginin kaynağı gönüldür. Ancak akılla birleşmedikçe bir değer ifade etmez.
Gönül o hale gelmelidir ki, insan onu avucuna koyup diğer insanlar arasında taşıyabilmelidir.
Tanpınar'ın veciz ifadesiyle "Başkalarının tecrübesi" anlama ve çözüm üretmeyi şizofrenleştirmektedir.
Reklam
Meşhur kurt adam efsaneleri, işte bu Batı Hun akıncıları... Özellikle yay kirişleri ıslanıp da baskının etkisi kaybolmasın diye mehtaplı gecelerde yaparlarmış baskınlarını, çünkü yağış olmayacak demektir, mehtaplı gecede.
"Divan Edebiyatı", "Saray Edebiyatı" gibi aşağılayıcı suçlamalarla, böylesine büyük milli hazinelerin ve seviyeli sanatın görardı edilip, bundan kaçınılmasını hiç bir izahla kapatılamayacak ölçüde (haydi kasıt demeyelim) bir hata olarak görüyorum.
Elbette ki anlamın ortaya çıkışı özneye bağlı; ama insan da sübjektif bir varlık. Dolayısıyla her anlamda sübjektiftir. Dolayısıyla anlam'a bir standart belirlemek kolay değildir. İşte burada anlamaya dair bir standart veya ortak alan arayışımız, anlaştığımız alanı, yani toplumsalı bulmak ihticımızdan kaynaklanıyor. Çünkü "anlaştığımız alan" dediğimiz şey bizim kültürümüzdür.
Aynen şöyle bir ifade var Kutadgu Bilig'de, "Adalete dayanan Töre, gökyüzünün direğidir, eğer adalet bozulursa gökyüzü yerinde durmaz, çöker." -Aslında bu ifadeyi Meclisin kapısına yazmak lazım. Artık kapılara, pencerelere yazmakla olmuyor, kalplere yazmak lazım.
Reklam
Onun için Dede Korkut Kitabında yeni doğan çocuklar adsızdırlar. Töreyi hazmettikten ve Töre mucibince makbul bir iş, yaptıktan sonra ad kazanır, yani kimlik kazanırlar.
Ancak bugün hiç kimse diğerine Türklüğünün nispetiyle öğünemez. Töre'yi benimseyen herkes Türktür; Arnavut asıllı Mehmet Akif de, Çerkez Ethem de, Tunuslu Hayrettin Paşa da, Gazi Giray Han da, Rum Mehmet Paşa da, Said-i Kürdi de, Hırvat Sokullu da, Acem Nizamülmülk de... Türktür...
Hiç böyle düşünmemiştim... "Meçhul kahraman..."
Sevgili okuyucu! Sen, eline kalem alıp yazan, yazmayı düşünen gelmiş geçmiş bütün müelliflerin adı belirsiz, olgunlukla mütekamil, müsamahası engin, halden anlar, büyük kederlere ve sevinçlere ortak olabilen geniş kavrayışlı şahıssın. Birçok mütefekkir, kendi devirlerin yakınları, yaşadıkları toplumun ileri gelenleri tarafından anlaşılmasalar dahi kaleme sarılır ve nerede, nasıl, ne zaman yaşadığını bilmedikleri sana içlerini dökmekten kendilerini alamazlar. Sen o yazarın yakını veya çağdaşı olmak zorunda değilsin. Düşünüyorum da bunca büyük gönüllü insanın muhatabı sen, belki de tarihin en meçhul kahramanısın.
"Türk" kavramı ise "Töre'ye riayet eden" insanların kazandığı bir sıfattır.
Tanrı'nın sevgisini kazanma formülüydü adil(köni) olmak... Çünkü Türkontolojisine göre gökyüzü adaletle ayakta durmaktaydı. Adalete ( könilik) istinad eden Töre, göğün direği idi. Töre bozulacak olursa gök yerinde durmazdı.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.